HOLLANDA kampından beri söyleye söyleye ağzımızda tüy bitti; "Elinizde böyle madenler varken futbolcu aramaya gerek yok" diye... Bizim bu söylemimize karşın bazı eski kafalılar hep bir ağızdan aynı sözleri kullandılar bu kardeşler için; "Biraz pişsinler..."
Ama bilmiyorlardı ki, bu kardeşler "Sobada ısınan gevrek kestane" olmuşlardı. Arda, Oğuz, Özgürcan, Aydın hücum bölgelerinde inanılmaz güzel bir kurgu içindeydiler. Gencecik delikanlılar sahanın üçüncü bölgesinde üçgenler kuruyor, büyük bir cesaret ve başarıyla derin futbolu tercih ediyorlardı. Ustalardan kurulu rakipleri şaşkına dönmüştü. Hele bir Polanski vardı, Oğuz’u tutayım derken perişan oldu. Bu Polanski baktı ki Oğuz’u durduramıyor, ellerini kollarını kullandı. Daha sonra bu çocuğa, gelen vurdu, giden vurdu. Gerets baktı olmayacak, onu hemen oyundan aldı.
Sonuca gitme dersi
Bu genç kardeşlerin üretimi olan gol de ’bir takımın sonuca nasıl gideceğini anlatan’ bir ders gibiydi. Rakip Mönchengladbach sahanın her bölgesinde pres yapan Galatasaray karşısında top oynayacak alan bulamayınca sürekli geriye oynamak zorunda kaldı.
Böylesine dinamik ve düşünce zenginliği olan bir gençliği Galatasaray kullanamazsa, gerçekten yazık olur. İnanın, Türkiye’de hiçbir takımda böyle yetenekli gençler yok. Ben bunların hepsinin arkasındayım. Bu çocuklar geleceğin Galatasaray’ının temelini atacak ve sahnede yerlerini aldıkları zaman Cimbom’u yıllarca omuzlayıp götüreceklerdir.