GERETS, "ofansif futbol" diyor, tamam. Ama bu oyun kalıbını seçerken, bu felsefeye uyan futbolcuyu da seçmek gerek.
Öncelikle Arda, bu çocuk kenarda sıkılıyor. Hep kendini içeri atmak istiyor. Attığı zamanda hünerini gösteriyor. Bu tip oyuncuların kendi özel yetenekleri vardır. Öyle ki, hücumun hemen arkasında oynadığı zaman o yetenekler ortaya çıkar ve hünerlerini gösterirler.
Eee, "orada İliç var, Arda’yı oynatamam" diyorsan, Arda’nın yeteneklerini köreltirsin. Çünkü oyun içinde dengesini kaybeder, bir kenara, bir içeri girmekten yorulur, bitkin düşer. Senin orada Carrusca gibi bir oyuncun var. Hem genç, hem hüneri, hem de kanattan ortaları var. Bir de Mehmet Güven var. Ama ismi Mehmet. Zaten ne çekiyorsa isminden çekiyor. İsmi yabancı olsa daha fazla şans bulurdu.
Ama Gerets,İnamoto diyor, başka birşey demiyor. İnamoto ilk bölümde Yıldıray Baştürk’ü devamlı kaçırdı. Bu kaçmalardan bir tanesinde de Mondragon müdahale etti. Gerets baktı olmadı, sonra Mehmet dedi.
Geleceği planlama
Hücumda oynayan Hasan Kabze ve Necati, ne bir kanat topu aldı, ne de ikiye birlerle gelecek topları. Bunlar olmayınca da yok olup gittiler. Tamam, hazırlık maçı. Ama her hazırlık maçı bir yarışma maçının örneğidir. Şayet burada benim gördüklerim ve yazdıklarımı Gerets de görebilirse, bazı oyuncuları kullanmamayı tercih eder.
Aydın’ın, Ferhat’ın, Mehmet’in, Carrusca’nın ufak tefek hatalarını görse dahi onların üzerine gitmesi hnazırlaması lazım. Çünkü onlar G.Saray’ın geleceği.. İki oyuncu kazansa, hem kendisi, hem de G.Saray kazançlı çıkacak. Ama "hayır ben bildiğimi okurum" derse, işi zor.
G.Saray, geleceği için Tomas ve Song ikilisini rahatsız edecek, onlara rakip olacak oyuncuları bulmak zorunda. Ama Türkiye’de bunları da bulmak zor. Çünkü yetişmiyor. Ferhat’ı devamlı oynatırsan, Orhan stoper görevi yapabilir. Kısacası G.Saray dün Hertha Berlin kalesine gitmekte zorlandı. Ligin ikinci yarısı için hiç de umut vermedi.