SEZON başından bu yana Galatasaray’a "Gelen vurdu, giden vurdu." Bir Beşiktaş maçı hariç diğer takımların hepsi Galatasaray’a gol atmakta hiç de zorlanmadı.
Herkes nasibini aldı. Koca Galatasaray gol yedikçe, "Nasıl gol atacağım?" diye çabalayıp durdu.
Galatasaray, Hagi’den sonra duran topları bir gün olsun değerlendiremedi. Diğer takımlar bu topları gole çevirirken, G.Saray’ın teşebbüsü bile yoktu. Türkiye’nin en iyi golcüleri sende. Bakıyosun hepsi birbiriyle yarış ediyor. Çare de bulunmuyor.
Oyunun birinci bölümünde 8-10 tane orta yapılıyor, birinde isabet yok. Genç Aydın oyuna giriyor, Ümit’e adrese teslim top atıyor ve golü hazırlıyor. Galatasaray defansı sıkıntılar yaşıyor. Ama bu sıkıntı, dediğim gibi hücumdan orta sahaya zincirleme hatalardan kaynaklanıyor. Maçın hakemi ilk bölümde sertliği göremedi ve müdahaleleri hep topa sandı. Hasan’ın sakatlığında pozisyonda darbe yedi. Ama hakem birşey çalmadı.
Teknik heyet dikkat
Galatasaray’ın yediği golde, Mondragon topu nefis çeldi. Ancak pozisyonun devamında defans ortalarda yok. Gerçi bu pozisyon ofsayt ama yine de o pozisyona izin verilmemeli. Rakip oyuncuyu orada yanlız bırakmayacaksın.
Kendi sahanda oynuyorsun yedeklere bakıyorsun, çoğu orta saha. Mesele solda Orhan sakatlansa yerine girecek oyuncu yok. Buna teknik heyet ve asistanların dikkat etmesi gerekir.
Galatasaray, daha önce Ali Sami Yen’de her takımı eli boş gönderirken, bu sezon rakipleri nasiplerini alıp gidiyor. Galatasaray’ın ne yapması lazım? Elindeki kadro belli. Bir değişim yaşanmalı. Daha önce forma giymiş ustalar varsa onlar bir kenara çekilmeli, gençlere ’ürkmeden, korkmadan’ forma sizin denmeli.
Aydın örneği gibi. Usta Hasan’ın yerine girdi, oyuna hareket getirdi. Gerçi bir gol kaçırdı. Ama bu uzun zaman oynamamaktan kaynaklandı. Oyun boyunca takımına uyum sağladı ve iyi işler yaptı. Velhasıl Ankaragücü karşısında, Galatasaray yine gol yeme alışkanlığı sürdürdü.