ADAMIN birinin karnı acıkmış. Canı da köfte istemiş. Köfteciye gitmiş, "Köfte ne kadar?" demiş. Satıcı "3 lira" demiş.
Adam düşünmüş, "Bir ekmeğe 3 köfte" demiş. Köfteci bakmış, "Ne kadar ekmek o kadar köfte" demiş. Adam buna razı olup karnını doyurmuş. İşte G.Saray’ın hali. O kadar ekmekle doyan bu takımı tebrik etmek lazım.
Bu durumda sahaya çıkan futbolcular, ellerinden geleni yaptılar. Zaman zaman da zor duruma düştüler tabi. Birinci bölümde doğru dürüst atak yapamadı G.Saray. Defansı da çalkalandı durdu. Hele Tomas, tecrübeli olmasına rağmen akıllı olması da gerekirdi. Tomas, rakip hücumdayken ileri çıkıyor, sarkıyor, adeta defansının akordunu bozdu. Yalçın’ın sakatlanması sonrası Orhan’la birlikte oynamasıyla akortlar düzeldi.
Yirmi dakika içinde hücumun sol kanatında oynayan Ferhat’a sanki öcüymüş gibi top atmıyorlardı. Çocuk boşu boşuna gidip geliyordu. Sonra defansın soluna geçince, kendini göstermeye başladı. Hücumlarda en kritik durumda kafayla topları çıkardı. Konyaspor’un sağ kanatından gelen akınları akıllı bir şekilde kesip, tek top oynayınca, işte birinci genç bu demiştim.
Gurur verici
İkinci bölümde Hakan hücuma katkıda bulununca Konyaspor dalgalandı. Ama G.Saray’ın kanatlarında oynayan Hasan Şaş ve Sabri istenilen topları atamayınca hücumlarda heba oldu gitti. Gerets, orta sahada tek başına Volkan’ı bıraktı. Zaman zaman Volkan, zor durumlara düştü. Zaman zaman da iyi top kullandı. Hele G.Saray’ın bir penaltısı verilmedi ki Konyalı defans oyuncu gelen topa adeta smaç yaptı. Gerets’i ilk defa böyle gördüm. Kulübeye yaslanmış, direktiflerini Erdal’a söylüyor, Erdal’da futbolcularına iletiyordu. Oyunun sonlarına doğru Gerets, bu maç boyunca ilk defa futbolcularına ıslık çaldı. Sonra da oyuna Aydın’ı aldı.
İşte belki bilmeyenler, görmeyenler vardır. Ama ben bu futbolcuyu her zaman yakından takip ettiğim için vasıflarını iyi biliyorum. Ve Gerets bu çocukları oynatırsa, kendisinin kazanacağını defalarca söyledim. Aydın, kısa bir bölümde oyuna girdi. Uzun bölüm oynayan futbolcuların aklını çalarcasına sol kanattaki boşluğa kaçtı. Allah’tan futbolcular Aydın’a topu attılar.
Bu çocuk sanki yıllarca oynuyormuş gibi topu göğüsünde yumuşattı, bir de rakibine ceza sahasının dışında feyk attı. Öyle de güzel vurdu ki oyunu bitirdi. İşte o ana kadar suskun olan Gerets’in bu gençe bir koşuşu vardı ki, kucaklayıp havaya kaldırdı. Gerets, ellerinde bu tip gençler var. Sen onlara şans ver, onlar seni kucaklar, sen de onları kucaklarsın. Yılların kalecisi Mondragon’un maç sonrası kendi halinde duran Aydın’ı alnından öpmesi çok şeyi anlatıyordu.