Paylaş
Bu tablo, tüm Galatasaraylılar'ı mutlu ediyor.
Ancak son günlerde, "teknik direktör Fatih Terim ile Başkan Aysal arasında soğuk rüzgarlar estiği" iddiarı noktalanmadan şimdi de başka sesler ortaya çıkmaya başladı.
"Yönetimde kriz..." Hoppala, durup dururken bu kıvılcım da nereden çıktı? Ünal Aysal ve Adnan Öztürk'ün operasyonları birlikte yürütmeleri sonrasında başta Ali Dürüst olmak üzere diğer yöneticiler, bu ikileden rahatsız olmuşlar, kendilerinin olup bitenlerden haberi olmadıklarını öne sürüyorlar.
Bu tip olaylar, geçtiğimiz 3 yıl içinde Adnan Polat'ın başkanlığında başladı. Polat, bir takım operasyonları yalnız Adnan Sezgin ile yürüttüğünden kırılmalar başladı. Başta Mehmet Helvacı olmak üzere yönetim, yaprak gibi dökülmeye başladı. Sonunda kimse kazanamadı, kaybeden kendileri oldu.
Başkan Ünal Aysal, burada bir karar vermeli, dirsek temasını ya Ali Dürüst ile ya da Adnan Öztürk ile yürütmesi gerekiyor. Bu konuda gecikirse neler olur, onu da zaman gösterir.
Ama bu sahneler, geçmişteki gibi tekrar yaşanırsa, Galatasaray hedeflerinden kopar, bir daha toparlanamaz, rayına oturmuş bir takımı raydan çıkarmış olursunuz, sonra da birbiriniz hakkında ağıza geleni söylemeye başlarsanız. Kim zarar görür, tabii ki Galatasaray.
Abdullah Avcı haklı
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı, yeni oluşacak bir milli takım için futbola aç genç yetenekleri yurt içinde ve yurt dışında adeta bir 'Avcı' gibi tarıyor.
Türk futbolunda yerli malı oyuncuların fazlalığı için yabancı sayısının inmesinin faydalı olacağını söylüyor, doğru da söylüyor.
Şu sıralarda birçok takım, genç oyunculara şans vermeye başladı. Bu yöntem, gecikmeli de olsa, başlaması da bir kazanç.
Abdullah Avcı, "bir eksik bile olsa, faydası var" diyor. Bu noktada çok haklı, ama bu yeterli olmaz. Futbol Federasyonu, bir hazırlık içinde, önümüzdeki haftalarda tüm kulüplerle temasa geçip onların da fikrini aldıktan sonra "yabancı sayısını 3'e indirme" konusunu karara bağlayacaklar. Başka çareleri de yok.
Paylaş