Paylaş
Bir başka tarafı da yağmuru da hızlandıran bir Galatasaray.
Yağmur İstanbul'da olduğu gibi. Öyle ki, Kalamış'ta kalesinde yağmur dolu dolu, ama Florya'da tarafında damlası dahi yok... Sol kanatta yağmur bulutu Emre Çolak şimşekleri çaktırıyor, sağdan Kazım yağmasında yardımcı oluyor.
Fenerbahçe kalesine sanki seller basmıştı, ama bidonları Elmander ve Baros dolduramıyorlardı.
Fenerbahçeli futbolcular yağmurdan ıslanmayalım diye sanki damın altına girmişlerdi. İlk bölümün sonlarına yaklaştığında artık çıkalım dediler ama yanıldılar. Sağ kanattan simsiyah bir şimşek çaktı; bu Eboue idi.
Şimşekler çakıp duruyordu. Bilica bundan nasibini aldı, kendini yere attı. Elmander de "ohhh" dedi. Yerde bulunan topu sürdü, vurdu bir yağmur damlası daha kalesinde gördü.
Fenerbahçe ne yapıyordu? Böylesine fırtına, yağmur altında kaldı. Acaba çok mu ıslandı?
Aykut Kocaman maçın uzun bir bölümünü izleyip durdu. Daha oyunun 10'ncu dakikasında hemen operasyona gitmesi gerekliydi ama dalıp gitti. Bir teknik direktör illa ilk yarıyı beklemez. Gerekirse oyunun başında değişimine gider ama bunu Aykut hoca yapamadı, maçta dondu kaldı.
Galatasaray futbolun adına savaştı, pas yaptı, şut attı, kanatları çalıştırdı, orta alan oyununu devamlı kurdu. Defansına hiçbir iş düşmedi. Pozisyonlar devamlı akıp durdu.
Bugüne kadar Galatasaray'ın içinde bulunan, birçok uluslararası maçlarda oynayan Emre Çolak'a bugüne kadar hiçbir teknik adam güvenmedi. Çocuk hem iki kanatta, hem orta alanda oynayabilecek bir yapıya sahip. Ama bundan önceki çalıştırıcılar "daha erken biraz pişsin" deyip durdular. Sanki çocuk balık veya köfte at ızgara piş der gibiydiler. Ama Fatih Terim Emre'yi böylesine bir maça koyduysa demek ki pişmiş. Fatih hoca zamanında bir Emre Belözoğlu, şimdi de Semih Kaya ve Emre Çolak'ı kazandırması Türk futbolu için bir kazançtır. Bravo Fatih Terim'e.
Galatasaray için böylesine bir maçta takımın yıldızı bu idi, şu idi, dersek herkese haksızlık etmiş oluruz. Futbolun bir takım oyunu olduğunu resmen gördük, bu zaferi bana göre tüm ekip aldı götürdü, futbolun zevkini tattırdı...
Aykut Kocaman ikinci perdede yanlışlığını düzeltti ama iş işten geçmişti. Bu zaman içinde bile bir iki kere gitti birinde de ağları buldu.
Bu maçın bana göre manşeti ise şuydu: "GALATASARAY ŞİMŞEK GİBİ ÇAKTI"
Paylaş