Galatasaray nemliydi

MAÇ başladı. 5 dakika geçti, 10 dakika geçti, 15 dakika geçti, zaman uzayıp gitti. ‘‘Galatasaray, şimdi düzelir, birazdan düzelir’’ dedim ama, Galatasaray bir türlü düzelmedi.

Bu Galatasaray, oyun içinde 5-6 pası bile arda arda yapamadı. Ne defanstan çıkabildi, ne de oyun kurgusunu oturtabildi. Denizlispor, sahanın her yerinde bastı, hücumda 5-6 adamla Galatasaray bölgesini baskı altına aldı. Sarı kırmızılı takımın sağ kanadında Ümit Davala, Cihan, Berkant havının nemine kapılmışlar ‘‘duman olup uçmuşlardı’’. Fatih Terim kenarda isyanları oynuyordu. Birinci bölüm böyle geçti.

İkinci bölüm başlarken Fatih Terim elinde olsa 5-6 kişiye ‘‘kement atıp’’ yanına oturtacaktı. Ama Terim bir tek değişiklik yapıyordu. Berkant'ı oyundan alıp, Arif'i oyuna soktu. Bu arada Batista'nın enerjisine hayran oldum. Hiç durmadı, sahanın her yerinde rakibe baskı uygulayıp, sonuna kadar mücadele etti. Ümit Karan da, tek tabanca hücumda boğuştu.

FELİPE'NİN YERİ

Galatasaray'ın gollerine bakarsak, Ümit Karan'ın ve Mondragon'un asistlerini görürüz. Sonra da, Sarr çıktı sahaya ve golleri üçledi. Terim, Galatasaray'ın oyun kalıbında, bir takım değişikliklere gidiyor. ÖrneğinFelipe... Terim, onu önce orta sahada, sonra sağ kanatta, en sonunda da sol kanatta oynattı. Felipe'nin son oynadığı bölümde, top ona çok yakıştı. Hakem Mustafa Çulcu, Bülent'i atarken haklıydı. Bu oyuncu önce sert girip ikaz aldı, sonra da Cihan'a arkadan faul yapıp haklı olarak oyun dışında kaldı. Ben Galatasaray'ın oynadığı futboldan tat almadım. Böyle bir oyun beklemiyordum. Sarı kırmızılı takımın her zaman keyif veren futbolu, dün sahada yoktu. Ama henüz daha lig'in ikinci maçı. Taşların yerine oturması 2-3 haftayı bulacak.
Yazarın Tüm Yazıları