VEFA Stadı, Slaven’in sahasına fark atar... 3 bin kişilik statta ancak amatör maçlar oynanır. UEFA kriterleri, eleme maçlarını böyle statlarda oynamaya izin veriyor.
G.Saray, işte böylesi bir statta mücadele etti. Üstelik Lincoln, Arda, Linderoth gibi oyunculardan yoksundu. G.Saray’la sözleşme yapan futbolcu, ne şartlarda olursa olsun, taşıdığı formanın hakkını vermek zorunda. Şimdi gelelim eksiklere...
1-Saha içerisindeki ilişkiler, ortak amaç, 2-Sorumluluk duygusu, 3-Paslaşmalardaki yanlışlıklar ve hayal gücünü kullanamama..
Hasan Şaş’ın görevi, Lincoln’ün yokuluğunu aratmamaktı. Hasan, orada oynamayı çok seviyordu ve aradığı fırsatı da bulmuştu. Ancak, topla oynama sevdası, yapacağı hareketleri engelledi. Oyunda yardımlaşma, pas alışverişi yoktu.
Defans, orta saha ile iletişim kuramayınca, hep şişirme toplarla oyunu idare etmeye çalıştı. Bir de Song ve Servet arasındaki uyumsuzluk sıkıntıya neden oldu.
Bu turu geçer
Beyaz Tilki Feldkamp’ın elindeki malzemeyi başka türlü kullanma şansı da yoktu. Futbolda amaç kazanmaktır. Doğru kararı verecek olan da teknik patron Feldkamp’tır. Elindeki oyuncuları, nerelerde nasıl oynatacağını bilen de odur. Uzman gözü, karar verme ruhu da ona aittir. O da bunları düşünüp, sahaya sürdü.
Galatasaray’ın da bir Roberto Carlos’u var. Adı Volkan... Topa vurunca bazuka gibi gidiyor. O kadar sert ki, kaleci elinden kaçırıyor. Galatasaray, artık bu turu geçer. Daha sonra ne yapar bilmem...
Linderoth’un yerine oynayan Mehmet Güven, önce biraz sallandı. Sonra dengeyi buldu ve uzun pas isabetlerini artırdı.