Emre Çolak'ın daha pişmesi lazım

Cılızmış, sahada kaybolur gider, çocuk pişemez, pişse de yanar...

Haberin Devamı

Galatasaray'ın bünyesinde çocukluğundan bu yana sarı kırmızı formayı taşıdı...

Üç yıl önce "Bizim yabancıdan eksiğimiz ne, şans versinler o zaman görsünler" diyordu , Emre Çolak...

B.Belediye karşısında kazandığı her topu iyi izleyen olmuşsa, hatasız pas hatası yaptı. Kazanacağını topu daha önce düşünüp kullandı, sol kanatta sıkıldı orta alanda top almak için her tarafı taradı...

İşte o sırada ceza sahasının hemen dışında istediği topu buldu, solak olduğu için öyle vurdu ki, yanlız ağlar hissetti...

Ama gol sonrasında parmaklarını kafasına götürüp "İş yapıda değil beyindedir" sinyalini veriyordu...

Galatasaray bu erken gol sonrasında hızlanacağına gaz kesti. Çünkü orta alanda Melo olmayınca takımı yönetecek kimsede yoktu. Bunun dışında hücumda ikili olan Elmander ve Baros istediği topları alamayınca kendilerine kızmaya başladı, bu kez de Belediye golü de atınca da şaşırıp kaldılar. İşte futbol bu ne zaman ne olacağı belli olmaz.  Webo'nun Semih'e sert girip kırmızı kart görmesi Galatasaray'ı rahatlattı. Özkahya'nın gösterdiği  kart doğru idi.

İkinci bölümde yine Emre Çolak sahne aldı. Ceza sahasının köşesinden öyle güzel vurdu ki kaleci Hasanagiç bile ağlara giden topa şaşkınlıkla baktı...

Belediye'nin uzun dakikalar içinde 10 kişi oynayıp oyundan kopmaması, ne olursa olsun gol atma düşüncesinde olması  ayrı bir güzellikti. Ama oyuncuların da bir direnme gücü vardır, çünkü Galatasaray sık sık Baros, Kazım sonradan oyuna giren Riera rakibi rahatsız ediyor, bir çok pozisyonlar kaçıyordu, bir kaçar iki kaçar bu kez Baros yeter artık diyordu ve sonunda da kaçırdıkları pozisyonlarına kızan Baros bu kez gülüyordu.

Sezona kötü başlayan ama sonra vites değiştirip gaza basan Galatasaray, ikinci bölüme de aynı hızla girmeyi bildi...

Kim ne derse desin, Galatasaray genç bir Emre Çolak'ı kitabına yazdı...

 

Yazarın Tüm Yazıları