USTA terzi, elbise dikerken prova yapar. Bolluğu, darlığı için ölçülerini ayarlarlar.
Bu provalar 2-3 kez devam eder. Usta da vücuda tam oturmasını sağlar. Usta Fatih Terim, şimdi takıma elbise dikerken, dikişleri tutturmaya çalışıyor. Bunu, futbol oyun kalıbına dönüştürürsek Terim, maç öncesinde ‘‘Hücumdayken açıl, defansta kapan. Dikine oyna, geri pas yapma’’ diyerek, oyun felsefesini oyuncularına aktardı.
Peki, Werder Bremen gibi Almanya Ligi lideri bir takım karşısında bu oyun felsefesi uygulandı mı? Evet, aynen uygulandı. Her bölgenin adamı, görevi neyse onu yapmaya çalıştı. Suat Usta, Tamas, Orhan ve Ergün defansta ‘‘KAPAT’’ kalıbına uydu. Orta alanda Batista, Volkan ve Petre ‘‘OYUNU AÇ’’ direktiflerini uyguladı. Sabri ‘‘HEM AÇIL, HEM KAPAN’’ felsefesinin başındaydı. Bratu, bütün topları hava boşluklarına girdi. Gol kaçırdı ama, o boşluklara girmesini de bildi. Murat, kıvraklığıyla bu provanın içindeydi.
Lige nasıl yansır?
Şimdi büyük bir dönüşümün içinde olan Galatasaray'da elbiseler dikildi, vücuda uymaya başladı. Ama benim merak ettiğim tek şey, bu dikiş lig maçlarına yansır mı, yansırsa nasıl yansır? Onu da göreceğiz. Bu dikişler atacak mı, yoksa atmayacak mı? Vücudun kalıbına uyacak mı, uymayacak mı? Esas konu da bu. Bir de UEFA'da bu güven, bu birliktelik devam edecek mi? Böyle prova maçlarda herşey güzel olur, sonra dikişler atıverir. Atmaması için elbiseyi sağlamlaştırmak gerekir. Onu da önümüzdeki hafta başlayacak olan lig maçlarında göreceğiz.