BU sezon Galatasaray’ın her hafta vereceği konserin biletlerini almak için şimdiden hazır olun.
Her hafta ayrı ayrı sanatçılar göreceksiniz. Bir maç Keita, bir maç Arda, devamı da gelecek yolda.
Frank Rijkaard’ın felsefesinde topu sevmek, kendinde tutmak değil. Topu yönlendirme mevsimini de başlattı. Top her kazanan bir an evvel pas organizasyonu kurarak rakip kaleye dikine gidiyor. Galatasaray her geçen gün daha da hızlı bir futbol ortaya koyuyor. Çünkü öyle bir kalabalık ki kadro rekabet içindeki herkes formayı kapmak için en iyisini sergiliyor.
Aydın kendine gelmiş
Taraftarın önüne ilk kez çıkan Keita, hem sahanın genişliğini iyi kullanıyor. Hem de hücumdaki zaman ayarını müthiş yapıyor. Topla neşesi yerinde, onunla oynamayı, hükmetmeyi seviyor. Hareketli, çabuk ve yaratıcı bir yapısı var. Rijkaard bir genci daha parlatıyor; Aydın Yılmaz. Bu futbolcuyu devamlı oynatıp daha fazla görmek isteyen Hollandalı, sol kanatta oynattığı ve bir kanat oyuncusunun nasıl orta yapması gerektiğini Aydın’a göstermiş gibi. Çünkü genç Aydın, Netanya maçında öyle milimetrik ve nefis ortalar yaptı ki Galatasaray daha maçın başında hemen farkı açtı. Aydın, geçmişte üzerine çöken bıkkınlığı, miskinliği atmış, kendine gelmiş.
Rijkaard’ın zor seçimi
Uğur Uçar uzun süredir piyasada sakatlığı nedeniyle yok, ama o da yeteneğinden bir şey kaybetmemiş. Eksiği var ancak onu da kısa sürede kapatacaktır. İleri çıkışlarında şimdilik onun için geriye dönmek zor oluyor.
Uzun süreli sakatlığını atlatıp sahaya çıkan bir diğer oyuncu Linderoth da yine profesyonelliği ve tecrübesi ile sahada hiç sırıtmadı. Hem hücumda hem de defansta en iyisini yapmaya çalıştı. Fazla forma şansı bulamayan Barış eline geçen fırsatı çok iyi değerlendirdi. Yan toplarda zaman ayarlamasını on numara yapıp işi bitirdi. Şimri Rijkaard eline süzgeci alacak, en iyi 11’ini bulmak için sallayıp duracak...