Dalgada kayboldular

KARADENİZ yine fırtınalı ve dalgalıydı... Durmadan yağan yağmur azgınlığını arttırmıştı.

Galatasaray, Rize limanına yanaşmak için küreklere asılmıştı. Ama içindeki tayfalar "Yanaşamayız, eyvah geri dönelim" diyorlardı. Rize kalesine kadar gelen Hakan Şükür, İnamoto, Arda, Cihan ve diğerleri halatı iskeleye bir türlü atamıyordu. Aslında buna cesaret edemiyorlardı. Rizespor ise iki kez Galatasaray iskelesine geliyor ve halatı atıp, yanaşmasını bildi.

Kenarda oturan lider Gerets, "Bu sandal böyle gitmez" diyerek orta alandan Ayhan’ı çıkartıp bir başka hücum bot Necati’yi oyuna aldı. Sandalda oturan İliç defalarca kez şansını denedi, ama çabası yeterli olmadı. Galatasaray dalgalarla boğuşmaya maç bitene dek devam etti. Hasan, Arda, Cihan ve Orhan topları şişiriyor, ama dalgaları aşamıyordu. Rize, orada etten bir duvar örmüş, hem yağmur hem de çamurla mücadeleye koyulmuştu. Okan ile Hasan Kabze de gemiyi kurtarmak için son dakikalarda oyuna girdi, ama onlar da başarılı olamadı.

Böyle gitmez

Galatasaray defansı bir Altan ile baş edemedi. Altan, her topta Song ve Tomas’ı çalkaladı. Rizespor efsaneyi yıkıp, Galatasaray’ı dalgalı bir denizde yıllar sonra boğdu. Galatasaray kara ikliminden sonra deniz ikliminde de hüsrana uğradı, deplasman kaderine bir yenisini daha ekledi.

Tabii ki, böyle olacak. Sarı kırmızılı takımın arkasında doğru dürüst bir önder yok. Şampiyonluğa oynayan Galatasaray gibi bir takım Rize’ye geliyor, ama kafilede ne başkan Özhan Canaydın ne de 2. başkanlar var. G.Saray takımının sırtını hep genç yöneticiler sıvazlıyor. Bu böyle olmamalı. Önderlerin hepsi kendi limanına çekilmiş bekliyor. Futbolcular içinde ise kötü gidişi değiştirecek tam anlamıyla bir lider yok. Bu takım dalgalara kapılmış, bir gemi gibi sallanıyor. Bu gidiş ne kadar sürecek, tam bir muamma. Yalnız bu politika devam ederse, gemi denizde alabora olur...
Yazarın Tüm Yazıları