Galatasaray'ın son oynadığı iki maçtaki güzel futbolundan dün Denizli'de eser yoktu.
Oyunun üçte ikilik bölümünden fazlasında ben G.Saray'ın ne yaptığını anlayamadım. Acaba oynayanlar anladılar mı? Sergen'i tutuyor, sakat diye oynatmıyorsun. Sonra da oyuna sokuyorsun. Allah, Allah... G.Saray oyunda 3-4 top yapamadı. Destek yoktu, hatlar arasında bozukluk vardı. Ama bir Denizlispor vardı ki sahada, haklarını teslim etmek gerekir. Orta sahada daha çok mücadele ediyorlar, oyunda pes etmiyorlardı. Hele bir Emre Aşık ile Veysel'in kapışması vardı ki, tatlı sertti. Emre marke etmekten, Veysel de hücum etmekten yılmıyordu. İkisini de kutlarım, dün futbolun güzelliğini sergilediler. Kaptan Bülent de öyleydi. Türk futbolunda ne olursa olsun takımlar arasında öyle ahım şahım fark yok. Maçta öyle bir tempo vardı ki, futbolun lezzetini ortaya koydular.
SANTRFOR GEREK
Galatasaray ‘‘Ben gol atmak istemiyorum’’ diyordu, golü de yiyince ‘‘Eyvah yandık’’ demeye başladı. Sonra kontrollü hücumlar değil de gelişigüzel ataklarla yüklendi. Galatasaray'ın attığı gol pozisyonunun gelişimi öncesi yan hakem ofsayt bayrağı kaldırdı. Hakem ‘‘gördüm’’ dedi ancak top G.Saray'ın kontrolüne geçti ve o akın golle sonuçlandı. Şayet G.Saray gol atma düşüncesini oyunun başlarında uygulasaydı, bu kadar ızdırap çekmezdi. Bana göre G.Saray'ın savaşan bir santrfora mutlaka ihtiyacı var. Bakıyorum eldekilerle olmuyor. Deplasmanlarda Galatasaray ürkeklikten midir bilmiyorum, kaleyi hiçbir zaman düşünmüyor.
Şimdi G.Saray kaybettiği 2 puan sonrası ‘‘Ben ne yaptım?’’ diyecek. Ama onu önceden düşüneceksin. Böyle maçları her zaman üç puan garanti gözüyle görmeyeceksin. Çünkü bütün takımlar savaşım içinde. Sonra bu puanları çok arayacaksın.