Paylaş
Sarı kırmızılı formayı giymenin hayalini kuracaksın... Her zaman kadroda yer alıp, paranı alacaksın. Ve herkes tarafından tanınacaksın. Ama sana şans verildiği zaman saha içinde, “Var mısın, yok musun” belli olmayacak. Oyunun 1. bölümünde, bu kriterlere birebir uyan Yekta ve Ceyhun, arkadaşlarına bir tane bile servis yapamadı. Kaleci Oğuz, ilk yarıda yalnızca top auta gittiğinde atışı kullanmak için topla buluştu! Gerisini siz düşünün...
G.Saray’da dün, Yekta ve Ceyhun’un başaramadığı servisler yapılsaydı, doğal olarak bunları değerlendirip gol yapacak oyuncular da gerekecekti. Geçen sezon ‘Gol’ denilince akla gelen ilk isim olan Burak’ın yerinde dün de yeller esti.
Mancini’ye sormak lazım. “Neden Juventus karşısında müthiş oynayan Umut’u kenara çekip, İtalya’da kulübede bekleyen Burak’ı sahaya sürüyorsun?” diye... Moralsiz Burak, Akhisar’a karşı yokları oynadı. Umut ilk 11 çıksa, her şey farklı olabilirdi.
DROGBA’ya sahip olduğu için şanslıydı Galatasaray... Ama Fildişili bile, bu takımı ‘bohem’den kurtaramadı. Büyük özveriyle attığı gol, puan için yeterli olmadı. Sahadaki koordinasyon yoksunu takımı bir kenara bırakırsak, sarı kırmızılılardaki en büyük problem ‘Asi ruh’ eksikliği... Bu problemin baş göstermesindeki ana neden de, kulübedeki değişim...
Galatasaraylı futbolcuları en zor anlarda saha kenarında ‘dirilten’ Fatih Terim artık yok. Halefi Mancini ise, İtalyan duruşu ve tüm karizması ile kulübede yerini alıyor. Ama sus pus oturuyor. Kulübeye ‘can’ gelmeli ki, bu direkt olarak sahadaki futbolculara da pozitif etki yapsın...
MAÇIN İYİSİ
Her şeye rağmen mücadele eden Didier Drogba.
MAÇIN KÖTÜSÜ
İleride adeta kendini kaybeden Burak Yılmaz.
HAKEM
Futbol oynatmak için elinden geleni yaptı. Başarılıydı.
Paylaş