ERİC Gerets, asla kimseyi üzmüyor. Bazı takımları inceliyor, cesurcasına analiz ediyor. Ve sonuçta ben Galatasaray’ım diyor.
Zaman zaman ben benim. Bir kişi oynasam ne çıkar? Santra vuruşuyla Hakan, Necati ve Ümit rakip takımın sahasına ‘hurra’ diyerek koşması yeşil sahanın üzerinde, tatlı, heyecanlı ve hoş bir şov izleteceğini gösterdi.
Hakan bir tarafa gidiyor, Ümit bir tarafa gidiyor, Necati bir tarafa gidiyor. Ümit top kazanıyor, bakkala vereceğine bakkal dolu diyor, kasaba vereyim kasap boş diyor ve Necati’nin önüne atıyor. O da işi bitiriyor. Defalarca aynı sahnelerle karşılaşıyoruz.
Maç sırasında demek ki güzel bir şov olacak demekten kendimi alamadım. Cesaret, hırs, tam anlamıyla futbolcuların üzerinde. Bunu aşılayan da şüphesiz ki, Eric Gerets.Gerets, ‘Bakın ben korkmuyorum, siz de korkmayın.Ayakta kalmak istiyorsak böyle olacak’ diyor.
Her takıma olmaz
Bu Galatasaray tabii ki de 3-4 futbolcu ile yürümüyor. Bunun bir de mutfaktaki emekçileri var. Onlarda savunmanın hepsi, orta sahadakiler yani baştan sona tüm takım. Onlar da topu ısıtıp ısıtıp golcülere veriyor. Asıl terleyen isimler sahada onlar oluyor.
Bu takımı kutlamak lazım. Hasan Şaş’a zaman zaman içimden gülüyorum. Neden mi? O kadar çok topu seviyor ki anlatamam. Top neredeyse Hasan orada. Öyle zamanlar geldi ki Hasan arkadaşlarından top istiyor. Fakat ofsaytta olduğunun farkında değil. Arkadaşı ona topu atsa 5 metre ofsaytta olduğuna o da şaşıracak. Fakat sahada enerjisi bitmek bilmeyen tek futbolcu da o.
G.Saray soğuk iklimden sıcak bir havaya gelerek İzmir’de arkasına aldığı taraftarıyla Atatürk Stadı’nda bu haftanın yorgunluğunu üzerinden attı. Bu maç böyle bitti ama. Her takıma karşı böyle açık futbol oynayamazsın. Bu da Eric Gerets’in kulağına küpe olsun.