"Biz olmak" ruhu

MICHAEL Skibbe, Galatasaray’da kolları sıvadıktan sonra ilk röportajını benimle HÜRRİYET için yaptı. Kendisi zorlu maraton başlayınca, ağır tenkitlerle karşı karşıya kaldı, zaman zaman insafsızca eleştirildi.

Ama o bildiği yolda devam etti, hiçbir şeye kulak asmadı. Florya’da bana, "Bu ekibin orkestra şefiyim. Elimde de çok iyi enstrümanlar var. Ve iyi müzik yapacağız" diyen Skibbe, bir müddet bekledi ve Kocaelispor ile Konyaspor maçlarında orkestrasıyla birlikte müthiş bir resital sundu.

Skibbe sabırlı bir yapıya sahip. Başarıyı elde etmek için büyük destek aldığı Adnan Polat’ın varlığını arkasında tümüyle hissetti, ardından da hayal gücünü kullandı.

Ne yaptı? İlk önce takım içindeki ilişkileri tazeledi. Ardından, elindeki kaliteli futbolculara zaman tanıdı, onları tanıdı, fırsat sundu. Son olarak da takımın verimliliğini arttırdı, sarı kırmızılıları coşturdu.

Yıldız oyuncusunun, elindeki banko futbolcunun kıymetini bildi. Yedek kulübesinde bekleyenleri hiçbir zaman kenarda unutmayı düşünmedi. Onlarla iletişimi kesmedi. Sorunlu oyunculara yaklaşımı tatlı şekilde oldu.

Pes etmedi

Skibbe takım içinde yeni bir vizyon geliştirdi. Bunun başında bu kalabalık orduya "BİZ OLMAK" ruhunu aşıladı. Başarının temelinde olan ortak amaç ve heyacanı oyuncularına empoze etti. Birçok futbolcunun zamansız sakatlıkları karşısında pes etmedi. Elinde bulunan malzemeyle yetinip, felsefesine uymadığı halde gözünü kırpmadan onlara şans tanıdı. İşte Skibbe’nin bugüne kadar yaptıklarından oluşan dosya bu. Ama, ne hikmetse her karşılaşma sonrasında ya bir ya da iki futbolcusunun sakatlandığını duyuyoruz. Buna çareyi kim bulacak? Tabii ki sağlık ekibi.
Yazarın Tüm Yazıları