ÖNCE Romanya Milli Takımı... Ardından, Bursaspor deneyimi.. Parlak bir futbolculuk kariyerinden sonra iki kez teknik adamlığa soyunan Gheorhge Hagi bu iki deneyiminde de beklentileri ile kucaklaşamadı.
Romanya Milli Takımı’nda görev aldığı dönemde, Rumen futbolu belki de en çalkantılı dönemini yaşıyordu. 3 maçta alınan 2 yenilgi bir beraberlik, Hagi’nin sonu oldu. Federasyon arkasında duramamış, ona sahip çıkmamıştı.
Kısa süren sessizliğin ardından parlak bir başlangıç daha yaptı. Bursaspor’un başına geçti. Ama burada da hayal kırıklığı yaşadı. Başarısızlıkla suçlanıyordu. Ama neler olduğunu ona kimse sormuyordu. Hagi takımda disiplini sağlayamıyordu.. Hangi futbolcuyu kadro dışı bıraksa karşısına bir yönetici çıkıyordu. Sonunda 12 karşılaşma sonra görevi bıraktı. Oysa Hagi’nin kariyerine, kişiliğine bakanlar, onun arzusunu, çalışma disiplinini, kazanma hırsını görenler buna anlam veremiyorlardı.
* * *
Ve 3. kez antrenörlüğe başladı Hagi.. Bu kez hayallerini süsleyen G.Saray’ın başındaydı. Burada da eleştiriler peşini bırakmadı. Kariyeri tartışıldı. Ama eleştirilere göğüs gerdi. Sonunda istekleri birer birer gerçekleşmeye başladı. Hagi, bu çıkışın kolay gerçekleşmediğini ama çok da sürpriz sayılmaması gerektiğini söylüyor. ‘Başarının ardında çalışma arzusu, disiplin ve kazanma hırsı en önemli rolü oynar.Bu temel kavramlara sıkı sıkı sarılan kişi bir gün mutlaka başarıyı yakalar...’ diyor.
Ve saha kenarındaki Hagi’yi şu sözlerle tanımlıyor, ‘Kendimi bir basketbol koçu gibi hissediyorum.Saha kenarında oyuncularımla birlikte mücadele ediyorum.’ Yeni bir başlangıç, yeni bir Hagi... Bir zamanların unutulmaz yıldızı, saha içinde yaptıklarıyla topladığı alkışı bu kez saha kenarından toplayacak gibi..