BİRİNCİ bölüm... G.Saray topa yüzde 61 oranında sahip. Ama nerede? Kendi alanında. Al gülüm, ver gülüm. Bu bölümde Sabri ile Prates sahayı iyi parselledi, ama onların ardındaki Tamas Milli Piyango'dan mı çıktı bilmiyorum.
Ağır ve idmansız olmasına rağmen kadrodaydı. Nihat, G.Saray savunmasını hallaç pamuğu gibi attı. Fatih Terim'in en büyük hatası Tamas'dı. Uzun zamandır oynamayan, PAF takıma gönderip tekrar aldığı Tamas'ı neden sahnaya sürdü bilemiyorum.
Fatih bu hatasını anladı ve ikinci bölümde bu oyuncuyu kenara alıp, orta sahayı kuvvetlendirdi. Aslında bu değişiklik mükemmeldi. G.Saray her an Real Sociedad defansının içindeydi. Arif'iyle, Cihan'ıyla, hele Hakan Şükür'üyle rakip sahaya yerleşmişti. İnanılmaz hatalar yapıyordu Real Sociedad.
Güle oynaya
G.Saray Hakan ile darbeyi de vurdu. ‘‘Arkası gelecek’’ diyorduk. Real Sociedad hücum bile edemiyordu. Neye uğradığını şaşırmıştı İspanyol ekibi. Ama, o bitirici işi bir türlü yapamıyordu G.Saray. Rakip ya bir, ya da iki kere geldi. Kornerden bir kafa topuyla golü attı. G.Saray da neye uğradığını şaşırdı, oyunu bıraktı.
Ya Hasan'a ne demeli. Rakip faul yapıyor, hakem veriyor. Tekrar kalkıp rakibin üstüne gitmenin bir anlamı var mı? Hala bazı şeyleri anlayamadılar. Neyi değiştirmeye çalışıyorsunuz ki. Hakem faulü lehine vermiş. Böyle bir maçta takımını 10 kişi bırakmanın bir anlamı var mı?
G.Saray bana göre birinci bölüm kötü oynadı, Terim de hatalarını gördü. İkinci bölümde de istediğini yaptı. Ama dediğim gibi, bitirici işleri yapamadı. Ayhan orta sahanın yükünü tek başına çekti. G.Saray aslında yediği ikinci golden sonra Hasan atılmasa, oyunu bırakmasa, beraberliği de kurtaracak, puan da alacaktı. Bana göre Real Sociedad güle oynaya maçı aldı götürdü. G.Saray'ın, ‘‘Nerede hata yaptım’’ diye düşünmesi lazım.