BAZILARI paralarını yastık altına saklar, ne döviz, ne de borsa ile ilgilenirler, ‘‘Aman haaa !’’ derler. Ne olur, ne olmaz beklemeye koyulurlar. Kendilerini garantiye alırlar.
SAHNE 1: Beşiktaşlı ve Galatasaraylı futbolcular da, ‘‘Yanlış bir harekete kurban gitmeyeyim’’ diyorlardı. Borsayı yükseltmek için önce Ümit Karan teşebbüse geçti ama olmadı. Şansını yitirdi. Sonra seans kapanmak üzereyken şansını İlhan Mansız denedi. Onun çabası da yetmedi.
Fırtınadan faydalanamadı
İKİNCİ BÖLÜM: Galatasaray, ilk yarıda arkasından esen fırtınadan faydalanamadı. Ama ikinci yarıda, ‘‘Ben ligin lideriyim. Kendi yelkenimi kendim açarım’’ diyerek rüzgarını kendi yaratmak istedi. Ama rakip de direniyordu. G.Saray, pozisyon buluyor ama olmuyordu. Bir pozisyonda Hasan'ın ayakları bir anda yerden kesildi. Çıplak gözle izledim, bana göre penaltıydı. Ama hakem, ‘‘Devam’’ diyordu.
Galatasaray'ın yelken açtığını gören Lucescu, oyuncu değişimine gitti. İlhan'ı oyundan alıp, Nouma'yı oyuna alırken haklıydı. İlhan'ı zaten sahada görememiştik. Onu sadece oyundan çıkarken gördüm, ama sadece İlhan'ı değil, Lucescu'ya yaptığı hareketi de gördüm. ‘‘Yanlış yapıyorsun hocam’’ diyordu kenarda.
Dün gece sahada oynamayan, hatta olmayan bir futbolcunun bu hareketi çok yanlış. İlhan, sen top oynamıyorsun, üstelik bir de hocana sitem ediyorsun. Ben teknik direktör olsam, sen Alem-i Cihan olsan, sana o formayı bir daha giydirmem. Önce kendini düzelt İlhan.
Böylesine büyük bir maçın ilk bölümü suskun geçti. İkinci yarı ise, heyecanlı ve atanın kazanacağı bir maçtı. Atan da kazandı.