Paylaş
Şimdi Arjantin-İsviçre karşılaşmasını bölüm, bölüm anlatayım.
Birinci yarıda neler oldu?
Her iki takımda kişisel becerileri fazla oyuncular var, bu maçta da bu göründü.
İsviçre’de Shaqiri’nin futbol yapısında neler mevcut :
-Serbest Düşünme.
- Bireysellik.
-Saha içinde artistlik ve sanatsal düşünce.
-Hızı artırarak takımı harekete geçirme...
Oyunda arkadaşlarına pozisyon yaratan bir oyuncu... Hele serbest atışlarda her kaleci için ayrı bir tehlike.
Aslında İsviçre önceleri, Arjantin kalesine gitmek istemedi, rakibini orta alanda karşıladı. Gökhan İnler ve yanında oynayan ekibi ile bu taktiği sürdürdüler.
Sonra Shaqiri sağ kanatta birden hareket geçti. Arjantin savunmasını bir anda sallandı.
Gökhan’ın zaman zaman, topla fazla haşır-neşir olduğu zamanlar kötü gözüktü.
Hele Shaqiri’nin Drmiç’e verdiği gol pası bu oyuncu telaş içinde olduğu için hedefe gidemedi.
DI MARIA’NIN ÇABASI
Arjantin’i gol yollarına götürmek isteyen Di Maria kendisine yapılan elle, kolla müdahaleler sonrasında alan değişimi yapmak zorunda kaldı.
İkinci bölümde oyun düzeyi nasıldı?
Arjantin bu kez gol yollarını bulur ve hedefe gider diye bekleniyordu ama işler terse döndü...
Yine Shaqiri sahneydi. Kaleye şut atan, gol paslarını veren kişi oldu.
Messi oyunun sonlarına doğru harekete geçti, topları taşıdı, paslarını verdi ancak Higuain ve Lavezzi bu toplara geç kaldı.
Uzatmalarda Di Maria ortaya çıktı, kaleyi yokladı ancak Benaglio “Buradayım” diyordu.
Ne olduysa oyunun son 6-7 dakikasında oldu... Heyecan fırtınası koptu.
Ve ‘maç bitti’ derken Messi uyandı ve yapacağını yaptı. Sahanın en iyi oyuncularından Di Maria, Messi’den aldığı pasla şık bir gol attı.
Yalnız Arjantin böyle oynamaya devam ederse yolun sonunu göremez.
Paylaş