GALATASARAY ile Sivas adeta kanki oldu. Futbolcular 10 gün içinde üç kez birbirlerini görmekten, neredeyse ayakkabı numaralarını bile ezberlediler. Neyse, Galatasaray’ın sağ kanadı haftalarca "Aynı tas, aynı hamam" adeta bir otoban. Sivas hiç fren yapmadan oradan gelip geçiyor.
Emre Güngör, rakibin kaçışını, iyi marke edememesi, yalnız topun olduğu yere bakması, arkasındaki boş olan alanı hiç kontrol edemeyince Sivas orada maden buldu. Skibbe bu arızayı haftalardır tamir etme düşüncesine hiç gitmedi.
Galatasaray takımını tetikleyen biri vardı, Arda. Sahanın bütün bölgelerini gezen, topu isteği zaman saklayan, istediği zaman yönlendiren, takımını atağa kaldıran, yaratıcılığını ortaya çıkaran futbolcuların başında geldi.
Sakat mı, değil mi? diyerek Sivas’a gelmek istemeyen, "Ben bu sahada futbol oynamaya korkuyorum " diyen futbolcuların kahrını çeken, kardan, buzdan, yağmurdan kaçmayan, varlığı hissettiren Arda’ya Galatasaray Yönetimi’nin bir nişan vermesi gerekir.
Ve film bitti
Her zaman "Nöbetçi amir" gibi takım içinde bulunan Emre Aşık, Mehmet Yıldız’a neredeyse nefes aldırmadı, bir pozisyon hariç. Yıldız’ın zaten uzun zamandan bu yana oynadığı futbol sıfır. Transfer haberleri onun bir hayli şımarık bir hale getirmiş, adeta astığım astık, kestiğim kestik olmuş!..
Orta alanda Mehmet Topal sahaya hakimdi. Yanında görev yapan Barış ve Mehmet Güven diri kaldılar ve Sivasspor orta alanını topla buluşmalarını engellediler. Ümit Karan hücumda yalnızdı. Zaman zaman Arda’nın yardımını gördü. Nonda ise gezip durdu.
Yiğidolar başta Musa, daha sonra Kamanan’laoyunu daha önce bitirecek vuruşları yapamadı. Ancak Kamanan’ın vuruşunda topun filelere gitmesi ayakta alkışlanacak goldü.
Uzun süren, Galatasaray-Sivasspor filmin sonucu altı pas vuruşlarına kaldı. Onda da Sivas, Petkoviç’le muradına erdi ve film Yiğidolar’ın zaferiyle sona erdi.