G.SARAY yıllardır çektiği hasretine son veriyor. Neydi bu hasret, duran topları iyi kullanaması.
Artık duran topları iyi kullanmaya başladı. Aslında bu yetenek zaten elindeydi, Arda Turan. Çocuk bir okçu gibi topu adrese gönderiyor. O topa dokunup ağlara gönderen için de fazla problem olmuyor. Takıma yeni transfer Elano da katılacak. Brezilyalı belki Arda’nın hemen arkasında görev yapacak. Böylece Arda biraz daha nefes alacak, topla daha fazla dans edip, hücumdaki arkadaşlarına daha yararlı olacak. Buraya kadar güzel, ama arızalar da yok değil. Önce merkez savunmada kenar adamları ile bağlantılar hep kesik. Bire bir savunma yaparken, aradaki mesafeler bir hayli uzaktı. İki hat arasında devamlı boşluk olması rakip takımın daha rahat top oynamasını sağlıyor. Bu hataları önüne çıkan daha güçlü rakip karşısında tekrarlayıp, çok fena çuvallamadan tedbiri alacak olan kişi Rijkaard.
Keita’yı bekleyeceğiz
Baros hücum adamı olarak rakibin top kullanmasını da yavaşlatacak bir yapıya sahip. İlk kez kalede görünen Franco geçer not aldı. Bir kere rakip hücumdayken kalenin neresinde duracağını biliyor. Rakip hücumdayken kalesini daraltma zamanını iyi biliyor. Galatasaray yabancı kaleci alımında iyisini seçmesini biliyor. Keita’yı ilk kez sahada gördük. Bir kanat oyuncunun karekteristik özelliklerine sahip olup olmadığını incelemeye çalıştım. Boşlukları iyi hissedebiliyor mu? Rakip alandaki derinliği görebiliyor mu? Oyunda kaldığı zaman dilimi içinde bunları göremedim. Kanat oyuncusunun yapması gereken hareketleri öyle tahmin ediyorum ileride ondan izleyeceğiz.
Şöyle bir baktığımda, takımın saha içindeki en etkili adamı, her zaman gördüğüm gibi, hemen hemen başlangıcı dahil her atılan golde imzası olan Arda’ydı. Arda efsanesi gün geçtikçe büyüyor.