Anahtarı değiştirdi

FUTBOLUN en önemli anahtarı presli oyun. Bir takım niçin oynar? Tabii ki, kazanmak için. Ya nasıl kazanır? Rakip kaleyi yoklayarak.

Onun adı da şut atmak. Koca bir bölüm geçiyor, Denizli kalesini "Ne arayan, ne soran var".

Bir bölüm böyle geçtikten sonra, ikinci bölümde Denizli’nin kendi kalesine golü attıktan sonra oyun kalıbı değişiyor. Hücuma ilk bölümde hiç yapılmayan servis, ikinci bölümde yapılmaya başlandı. Hücumda Ayhan, Necati gibi elemanların varsa ona yan ortalar yapacaksın. 2’ye birlerle defans cephesini almadan sahasında onu sarsacaksın. Galatasaray’da eksik var, tamam. Ama bu takımda madem sözleşmeli futbolcusun, kim oynarsa oynasın aynı görevde kalacak.

Bereket ilk bölümde kaleci Mondragon yine sahnedeydi. Yüzde yüz golleri kurtardı. Gerets, ilk bölümde Ayhan, Volkan ve Ilic’le orta alanı güçlü tutup, Hakan Şükür, Hasan Kabze ve Necati’ye atılacak paslarla gol arama yoluna gitti. Yukarıda söylediğim gibi, servis olmayınca kaleye uğramak yerinde kalsın, bir şut bile yoktu.

Yola devam

Galatasaray’ın ikinci bölümde aklı başına geldi. İlk bölümde olmayanlar, ikinci bölümde olmaya başladı. Ya Denizli kendi kalesine gol atmasaydı ne olurdu? O zaman hikaye olurdu.

Ayhan, takımın her tarafında oynayacak bir futbolcu. Dün sahanın en iyilerinden biriydi. Volkan da ikinci bölümde kendini toparlayıp, öne çıkıp, rakibin oyun kurmasını engelledi. Gerets, baktı kaleye şut atan yok, uzun zamandır oynatmadığı Heinz’ı oyuna alıp, bari topa vuran adam bu olur deyip, şansını denedi. Şansı da tuttu. Gerets bazı oyun kalıplarını değiştiriyor, hata yapıyor. Hatayı da ya zor durumdayken ya da yediği golden sonra yapıyor. Bir yerde ürktüğü yerden cesur görünmeye çalışıyor. Ama dün deplasman maçıydı. Galatasaray 3 puanla dönerek yola devam dedi.

Galatasaray maçı kaybetseydi belki de çok şey yitirecekti. Ama sarı kırmızılı ekip bu zor engeli de aşarak yoluna devam etti.
Yazarın Tüm Yazıları