KAFANDA, ‘Nasıl olsa bu maçı alarım’ düşüncesiyle maça çıkarsan hayal kırıklığına uğrarsın. Sen gevşek oynarsan, seni kimse dinlemez..
Rakip küçükmüş, büyükmüş farketmez. Bir hafta zehir zembereksin, bir hafta süt limansın.
Hagi, uzun zamandır oynamayan Conceiçao’yu oynatmakla hata yaptı. Brezilyalı oyuncu haftalardır oynamıyordu ve güçsüzdü. Bu durumda orta sahada Ergün yalnız kaldı. Bu ikili oyuna yön veremedi.
Galatasaray takım olarak ne yaptı? Sağdan soldan, gelişi güzel şişirme toplarla rakibin üzerine gitti. A.Sebat öyle kapanmıştı ki, kurdukları o seti aşmak mümkün değildi. Bu kilidi açmanın tek yolu göbekten yapılacak ver-kaçlardı.
Telaş başladı
Ama bunlar gerçekleşmeyince telaş başladı. Hasan sağda, solda, kazandığı topları istediği gibi kullanamadı, bitirici toplar atamadı. Necati de eski Necati değildi. Rahat oynaması gerekirken, rakibin markajında kaldı. Markajda da tükendi. Bir takım, her zaman ahım şahım oynayacak değil ama, böyle zamanlarda da kilit çözecek futbolcuların sahne alması gerekiyor. G.Saray’da bu tür oyuncu çok.
A.Sebat’ı kutlamak gerek. Esareti kabul etmedi. Cesur oynadı hücum etmesini, defansa dönmesini bildi. Ve bunu oyunu çirkinleştirmeden gerçekleştirdi. G.Saray’ın şunu bilmesi lazım; Bu ligde hiç bir takım bal kaymak değil. Kolay kolay yemek zor. İşte Sebat.
Bu maçta G.Saray’ın yapamadığını İsmet yaptı. Eğer oyundan İsmet atılmasaydı, -ki o pozisyonda Tomas rakibini provake etti- sarı kırmızılı takımın kazanması çok zordu.
Hagi, baktı olmuyor, Conceiço’nun yerine Volkan’ı, hücumda daha tesirli olsun diye de Baliç’in yerine Ümit Karan’ı aldı. Ümit de attığı gol ve gverdiği gol pasıyla kapıyı açtı.
A.Sebat’ı oynadıkları oyundan dolayı kutluyorum. Aslında maçın hakkı 2-0 değildi. G.Saray artık hedefe gidiyorsa, her maçın 90 dakika olduğunu bilmesi gerekiyor. Trabzon maçında methiyeler düzdüğümüz futbolcuların bir hafta sonra yaşadıkları düşüşü anlayamadım. Bu olmamalı. Yoksa biryerde teklersin.