İSTANBUL’daki Drama, Edirnekapı ile Fatih arasında bir semttir. Eskiden tramvaylar vardı. Hızlı giderdi.
Bir de Gençlerbirliği’nde Draman vardı. Tramvaydaki hız kolunu çekmiş, son sürat gidiyordu. Gitti, gitti ama sonra hoop bir baktık, elektrik kesildi.
Gerets dedi ya, "Açlara ihtiyacım var..." Galatasaray’daki toklar bir anda kendine geldi... Defanstaki işleri Emre-Tomas ikilisi gayet güzel toparlıyordu. Aylar sonra ilk defa yerinde oynayan Cihan, gayretli ve faydalıydı. Hasan Şaş’ta müthiş bir heyecan, bir hırs, anlatılır gibi değil. Açlıktan tokluğa yeni geçen Sabri, sağ kanatta fırtınalar estiriyordu. Necati ise yolcu olmaktan korkmuş olsa gerek, koşan, basan bir futbolcu kimliğine bürünmüştü.
Galatasaray’ın oyun felsefesine bakacak olursak... Birinci bölümde nefis bir oyun kalıbı vardı. Öyle bir kalıptı ki, Gençlerbirliği gibi diri bir takım bile oksijenini kullanamadı.
Gereksiz feryat
Bir de gereksiz bir feryat vardı, ilk yarıda hafızalarımıza kazınan. Ümit Karan, tam şeref tribününün önündeki taç çizgisinin üstünde öyle bir ah çekti ki, yangın var sandık. Sonra bir baktık ki, o feryadın sahibi Ümit Karan, hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktı. Yahu güzel kardeşim, boşu boşuna ortalığı niye yangın yerine çevirdin? Ayıp değil mi...
Galatasaray maçı kazandı. Peki, şimdi ne olacak? Galatasaray Yönetim Kurulu ile teknik heyet bir araya gelecek ve, "Şu adam iyi, kalsın. Şu adam kötü, gitsin" diye tartışma yapacak. Kimileri de diyecek ki, "Yahu, biz dağıtalım diyoruz ama bu takım hakikaten iyi. Baksanıza Gençlerbirliği’ni nasıl yendi? Acaba biz yanlış mı yapıyoruz?" diyecek. Yani, muallakta kalacaklar.
Lig bitse de gitsek
Ama bilmiyorlar ki, yendikleri takım, iki pas üste üste yapmayı beceremeyen bir Gençlerbirliği. Mesut Bakkal diye de bir teknik direktörleri var ki, kendi kulübesiyle konuşmaktan sahaya bakmaya fırsat bulamıyor. Şunu herkes çok iyi bilsin, Gençlerbirliği, Gençlerbirliği gibi oynasaydı, maç böyle bitmezdi. Bu Gençlerbirliği ligi çoktan bitirmiş. Bütün futbolcular, kümede kalmayı yeterli görmüş olacaklar ki, "Sezon bir an önce bitse de tatile gitsek" düşüncesindeler. Galatasaray işte böyle bir takımı yendi.
Son sözümüz Galatasaray seyircisine... Takım bu kadar kötü durumda olmasına rağmen tribünlere binlerce taraftar geldi ve coşkuyla destekledi. Hepsine binlerce tebrikler...