Acaba girdabı

BAZI teknik adamlar bir hata yapmaya başlayınca kafaları karışır, çıkış noktaları arar? Aradıkça da doğruyu bulmak için ’Acaba’ların girdaplarına girerler. 2-3 haftadır kafası karışan Kalli dün de bu hataya yaptı.

Uzun zamandır sahalarda olmayan Sabri’yi böyle bir maçta en kritik alana monte etti. Ve oralarda hatalar zinciri başladı. Bu futbolcunun laubali hareketleri iki golün de hazırlayıcısı oldu. Sonra da sahadan çıkışını hazırladı. Teknik adamların bir çoğu golleri yedikten sonra değişimlere giderler. O ana kadar hataları yapan oyuncuya kement atıp çıkarmak akıllarına bile gelmez.

Bir gol yerse "Hatalar bundan oldu" deyip faturayı çıkardığı futbolcuyu da sahadan alırlar. Sabri sahadan çıkarken üzgün ve hüznü olması gerekirken isyan sahneleri sergiledi.

Helsingborg’un hücum ’Mixer’i vardı. 11 Numaralı Razak, Sabri’yi sanki blandere koyup içeride çırptı, durdu. Hakan Şükür’ün de uzun zamandır oynamadığını hesaba katarsak, onun da böyle bir maçta kurtarıcı olarak sahnede yer alması biraz düşündürücü.

İkisi dışında belki Kalli’nin sahaya sürdüğü isimler doğruydu, ama oyuncuların yerleri de yanlıştı. Başta Barış’ın sol kanatta ne işi var? Orada oynayacağı futbol ancak kapasitesinin % 50’siydi.

Liderin yoksa

İlk bölümde ağır aksak oynayan G.Saray rakibin uzun boylu olmasına rağmen topları havadan kullanıp hataya düştü. İkinci bölümde hareket vardı, pozisyonda vardı. Ümit Karan gibi golcü boş topu "Nasıl kullanacağım" diye düşünürken gecikme yapıyor, altı pastaki şutlar kaleciden dönüyordu. Bir hücum adamı böyle pozisyonları gol yapamıyorsa düşüş vardır. Sen, pozisyonları en kritik anda atamazsan, orta alanı ve defansı gereksiz boşaltırsan Dimyat’a giderken pirinçten de olursun.

21 Numaralı Christoffer arkadan geliyor, düşüyor, kalkıyor ve bizim memurlardan kimse yok. Ne bekçi var, ne memur. Tabii o da rahatlıkla işi bitiriyor.

Böyle maçlarda lider futbolcuların takımını yönetmesi lazım. En büyük iş onlara düşer. Vasat futbol oynarsa onun liderliği de kalmaz, takımı da kazanamaz.

Kuralar çekilince herkes "Bal gibi kura" yorumunu yaptı. Zaten hayatımız hep böyle ballı ballı geçiyor, ama sonunda sirke içip duruyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları