ARAŞTIRMAYA göre G.Saray 65, Antalyaspor ise 5 milyon euroya kurulan bir ekip... Bu rakamlara bakınca arada büyük bir fark olması lazım. Ama hiç de öyle olmuyor, pozisyon bulan, rakibi sarsan Antalyaspor ama oyunu kazanan Galatasaray.
Sarı kırmızılı takım oyunu kuramıyor, orta alanı paslanmış, pistonlar bir türlü çalışmıyor, vanalar kapalı, hücum adamlarında ise atış yok. Ben Mösyö Gerets’in yerinde olsam, bu paslanmış orta sahaya Arda’yı alır, lider olarak orta alanda ondan faydalanırdım. Oyunu okuyan, pas dağıtan bir yapısı var bu çocuğun.
Bir lider aranıyor ya... İşte o lider, takımın içinde ama kimse onu daha göremedi. Nasıl olsa bu takımda kanat oyuncusu fazla. Hasan Şaş gibi Carrusca gibi oyuncuları sol kanada koyar, bu Arda’dan orta alanda faydalanmayı yeğlerim.
Çakılı futbol
Dedik ya, Antalyaspor sahada çok daha iyiydi. Ama ev sahibi ekip son vuruşları yapamadı. Şenol, ters bir vuruşla topu kendi ağlarına yollamasa Galatasaray’ın gol atacak hali dahi yoktu. Düşünün Galatasaray’da ne bir kanat organizasyonu, ne de bir iletişim vardı.
Hele ilk bölümde futbol felsefesi adına utanç verici bir oyun ortaya koyuldu. Orta alanda görev yapan İnamoto ile Ayhan hücum adamlarına bitirici bir pas dahi atamadılar. Hasan Kabze ve Ümit, adeta orada çakılı kalıp durdular.
Ama futbolda önemli olan netice ise G.Saray 3 puan almasını bildi. Sarı kırmızılı takım ligin ilk yarısının sonlarına yaklaşırken orta sahasına öncelikle bir çare bulması gerekir.
Arda’yı oraya monte et, başka bir şey yapma. Çünkü bu takıma senelerdir bir 10 Numara’dır gelir, durur. Ama hiçbir zaman bu lider nedense G.Saray’ transfer edilemez. Çünkü piyasada böyle bir oyuncu yok, varsa da senin bütçeni aşar ya da takımının ahengini bozar. O zaman Gerets, senin 10 numaran Arda... Bunu aklına koyarsan, sen kazanırsın.