Türkiye’nin İtalyası Safranbolu

Safranbolu Türkiye’nin İtalya’sıdır. Sakinleri baba konaklarında ve evlerinde oturmayı bir asalet ve görkem sorunu olarak ele alırlar. O yüzden de bugünlere kadar ulaştılar. UNESCO 17 Ağustos 1994’te burayı dünya varlığına dahil etti. Lütfen fazla tahrip etmeden Safranbolu’yu bol bol gezmeye çalışalım.

Haberin Devamı

ESKİ Kastamonu vilayetinin en güzel yerleşme bölgelerinden biridir. Hoş Kastamonu vilayetinin içindeki yerleşmelerin içinde oldukça değişim geçiren Sinop (bugün aynı özellikte değil), il merkezinin kendisi, İnebolu, Çankırı’nın Belören Köyü gibi pitoresk (resimsi) yerleşmelerin sayısı hiç de az değil.

Burayı 1964 yazında Turizm Dairesi Başkanı Mukadder Sezgin’in tertiplettiği grubun içinde envanter için ziyaret etmiştim. Envanter Zonguldak’ta yapılıyordu. İlin en ilginç kazası da burasıydı. 4-5 gün kaldım. Şehirde daha avukat yoktu, baro kurulmadığı için dava muakkibleri vardı; ilginç insanlardı. Böyle ilginç tiplerden birisi de Cinci Hanı’nın müsteciriydi. Adı galiba İbrahim Efendi’ydi. Han tamirat görmemişti ama kullanılıyordu. Hayat ortaçağ şehirlerinde gibiydi. Hamam da aynı şekilde kullanılıyordu. Kaymakamlık “Kale” denen tepedeki hükümet konağındaydı. Sonra orası yandı veya yakıldı. Bunu bilemem. Ama konaklar hep ayaktaydı.

Haberin Devamı

Türkiye’nin İtalyası Safranbolu

MİSTİK HAVASIYLA GÜZEL

Safranbolu Türkiye’nin İtalya’sıdır. Sakinleri baba konaklarında ve evlerinde oturmayı bir asalet ve görkem sorunu olarak ele alırlar. O yüzden de bugünlere kadar ulaştılar. Harap olan sadece bu vadinin üstündeki “Bağlar” kesimidir. Maalesef büyüyen Karabük’ün konut ihtiyacını karşılamak uğrana ekserisi gitti. Fakat Karabük üniversitesinin yerleşkesi de bu kesimde. Kıranköy (Kiren Rumca kızılcık demek oradan geldiğini söylediler) yani Kiren kentle birleşip aslında hoş bir gezi ve eğlence bölümü olmuş. Kim ne dersin üniversite şehri değiştiriyor. İlçenin Belediye Başkanı Elif Köse Anadolu’da nadir rastlanan kadın belediye başkanlarından. Partilerin dışında her gün halkla iç içe olan bu gibi başkanlar beni çok ilgilendiriyor. Anadolu’da böyle kasabalar var. Sivrihisar gibi, Denizli Buldan gibileri. Saymakla bitmez. İnşallah hepsinin belediye heyetleri seçimden sonra da aynı kalır.

Haberin Devamı

Bir toplantı yaptık. İlgi büyüktü. Safranbolu’da şikâyet edilecek nokta turizmin yaratmak istediği tahribattır. Bu gibi bölgelerde turistik denen yatırımları yapanlar genellikle bölge dışından insanlardır. Şehrin ruhunu anlamıyorlar. İtalya ve İspanya gibi ülkelerden farkımız bu. Yabancı yatırımcı turizm için hiç uygun bir tip değildir. Bu yerlinin uygun olduğu anlamına gelmez ama ikincisi hiç değilse laftan, sözden, tenkitten anlar.

UNESCO 17 Ağustos 1994’te burayı dünya varlığına dahil etti. Bu hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğuracak bir olay. Aç gözlü sermayeyi çeker. Mesken ve arsa pahalığına arttırır. Bunlar tedbir alınacak konulardır. Safranbolu mistik havasıyla, güzel... Çok yakın tarihlerimize kadar Anadolu’da dericiliğin ve deri sanayiinin merkeziydi. Üretimi Bartın üzerinden Rusya’ya ulaşırdı. Açıkçası zengin bir merkezdi. Meyveciliği verimliydi, fakirlik gören şehirlerden değildir.

Haberin Devamı

1912’den, Balkan faciasından beri de Batı Trakya’dan göç edenlerle yerlilerin uyumlu ortamında özgün bir kültür ortaya çıktı. Cemil İpekçi, Leyla Gencer hatta Zeliha Berksoy’un babasının Ercüment Bey’in soyu Pir Âli Paşa’dan gelen bu bölgenin insanlarıdır. Cinci Hanı kadar Pir Âli Paşa Camii ve diğer Osmanlı eserleri de şehre güzelliğini kazandırır.

TAHRİP ETMEDEN GEZELİM

Esnaf çarşıda hâlen çalışıyor. Binaların restorasyonuna dikkat ediliyor. Şehrin güneyle; yani Ankara yoluyla dolayısıyla Ankara ile irtibatı çok fazla. Ankara ahalisi son zamanlarda değişti. Hafta sonlarını AVM’lerde değil Beypazarı’nda, Safranbolu’nda, Güdül’de, Çam Koru’da geçirmeyi tercih ediyorlar. Bu da şehre bir canlılık kazandırıyor.

Haberin Devamı

Şehrin tarihiyle ilgilenenler antik Paflogonya’nın; yani Osmanlı Selçuk devrinin İsfandiyaroğlu bölgesinin ve geniş Kastamonu’nun kültürü içinde şehri ele alan yazarlar var. Tarih güzel yazılıyor. Bunları değerlendirmek gerekiyor. Lütfen fazla tahrip etmeden Safranbolu’yu bol bol gezmeye çalışalım. Bazı seminerleri, konserleri burada tertipleyelim.

Türkiye’nin İtalyası Safranbolu

NOEL KONSERLERİ

BU sene Noel konserleri için Sent Antuan Kilisesi’nde Polonyalı sanatçıları dinledik. Onları bir araya getiren Polonya Başkonsolosu’dur. Witold Lesniak’ı tebrik etmek lazım. Bilmeyenlere söyleyeyim. Bir müddettir İtalyan ve Süryani Katoliklerinin birlikte kullandıkları Sent Antuan Kilisesi rahipleri artık Polonya’dan geliyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin İtalyası Safranbolu

Bu kadar güzel bir Noel konseri dinlediğimi hatırlamıyorum. Elzbieta Nowotarska-Lesniak ve piyanist Olena Şenol’un eşliğinde inanılmaz güzellikte Noel şarkıları teganni etti. Doğu Batı müziğinin buluşması gibi gayretlerle çok ilgilenenlerden değilim ama açık söyleyeyim, Monika Bulanda’nın Türk arkadaşları neyzen Koray Bey eşliğindeki müzik harikaydı. İran’dan Türkiye’ye oradan Batı’ya geçen Monika Bulanda bir filolojik fenomen. Türkiye’de yaşaması bizim için kazanç. Güzel bir konserdi ve böyle icraların tekrarı İstanbul’un çok kültürlülüğüne yakışan ve bir olaydır.

Yazarın Tüm Yazıları