Paylaş
İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nden diploma alan ilk Türk kadın sanatçı Belkıs Mustafa’nın ‘Kavun ve İncir’ isimli natürmordu bu. Tablonun kendisinin direkt bir mesajı yok aslında. Dönemin karakteristik özelliklerini taşıyan 37&40 cm. ebatlarında yağlıboya bir tablo.
Ancak ilk kez sergilenişinin hikayesini ve nasıl satın alındığını öğrendiğinizde Mustafa Kemal Atatürk’ün henüz daha ilan etmediği Cumhuriyette sanata vereceği önemin işaretlerini göstermesi bakımından önemli.
İşgal kuvvetlerinin 6 Ekim 1923’te İstanbul’u terk etmelerinden bir hafta sonra, 13 Ekim 1923’te Ankara başkent olarak ilan edildi.
Öncesinde Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da bir sergi düzenlenmesini istemiştir ve ‘1. Ankara Resim Sergisi’ 14 Ekim 1923 tarihinde, Cumhuriyet’in ilanından iki hafta önce açılır.
Atatürk’ün talimatı ile mebusların, belediyelerin ve kurumların sergiden en az birer tablo almaları istenmiştir.
Sergiyi bizzat gezmiş olan Atatürk’ün bu ricasıyla milletvekili Ahmet İhsan Pehlivanlı da
Belkıs Mustafa Hanım’ın ‘Kavun ve İncir’ ile ‘Sümbüller’ tablolarını ve Efraz Hanım’ın ‘İhtiyar Kadın Portresi’ni satın alır.
Kavun ve İncir
Pehlivanlı ailesinin koleksiyonundan bugüne kalan ‘Kavun ve İncir’ tablosu o günden 100 yıl sonra onur konuğu olarak bu sergide de yerini aldı. Ve bize Atatürk’ün 100 yıl öncesinden verdiği mesajını hatırlattı.
Belkıs Mustafa
81 SANATÇI
İBB Kültür AŞ ve Piramid Sanat iş birliği ile düzenlenen serginin küratörlüğünü Bedri Baykam üstlendi. Piramid Sanat ve Taksim Sanat olmak üzere iki mekânda sanat ortamımızın farklı kuşakları üzerinden çeşitli üsluplardan oluşan geniş bir seçkiyi izleyiciyle buluşturan sergide 81 sanatçının eseri yer alıyor.
Sergiye paralel hazırlanan katalogda, İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Abbas ve Baykam’ın sunuş yazılarının haricinde Levent Çalıkoğlu, Hasan Bülent Kahraman ve Yusuf Taktak’ın da kapsamlı yazıları yer alıyor.
Nazmi Ziya Güran’la başlayıp 1996 doğumlu Şevval Başalan’la sona eren katalogda sanatçıların biyografilerine ve sergide yer alan çalışmalarına yer veriliyor.
Sergi, 14 Ocak Pazar gününe kadar görülebilir.
BEDRİ BAYKAM: PLASTİK SANATLARI DEVRİMİN YANSIMASI OLARAK GÖRDÜ
Serginin küratörlüğünü üstlenen Bedri Baykam, Mustafa Kemal Atatürk’ün plastik sanatları kendi devriminin görsel bir yansıması olarak gördüğünün altını çiziyor: “Mustafa Kemal Atatürk, kendinden önceki dönemde, başta Osman Hamdi olmak üzere Osmanlı dönemi ressamlarının kurmuş olduğu Sanayi-i Nefise Mektebi’ne ve sanatçılara samimi bir ilgi ve sevgi verdi. Gerek katıldığı açılışlardaki ressam ve heykeltraşlara olan sevgi dolu olduğu kadar saygı dolu yaklaşımıyla gerek ileriki yıllarda yurdun değişik yerlerine ve Paris’e sanatçı gönderme projeleriyle Mustafa Kemal dönemi, sanatçıların hem halkımızla hem de dünyayla olan diyaloglarını adım adım pekiştirdi. Atatürk sonrası dönemlerde de Paris Ekolü ve daha sonra Avrupa ve Amerika’ya giden sanatçılar, evrensel sanat dünyası ile bütünleşmemizi adım adım hızlandırdılar.
Bedri Baykam
‘100 Yıl Perspektifinde Sanat: Türkiye’de Modern ve Çağdaşın Serüveni’ başlıklı sergi, zaman içinde farklı dönemleri bir arada sunarak Türk sanatçılarının bu zengin stil arayışlarının görsel bir şölen halinde önümüzden geçmesini sağlıyor. Tabii ki Cumhuriyetimizin, Atatürk aydınlanmasıyla gelişen bu yüzyıl üzerinden çok daha fazla değerli sanatçısı var. Bu sergi, onlar arasından temsili bir kesiti sanatseverlere sunuyor.”
50 MADDEDE CUMHURİYET
CUMHURİYETİN 100’üncü yılı farklı alanlarda pek çok yeni eserin yaratılmasına da vesile oldu. Yeni bakış açılarıyla ve yeni belgeler ışığında nitelikli yayınlar yapıldı. Bunlardan biri de gazeteci-yazar Doğan Satmış’ın ‘50 Maddede Cumhuriyet’in 100. Yılı’ kitabı. Satmış geçmişten günümüze adım adım ilerleyerek Cumhuriyet’in niteliğini ve kazanımlarını bir kez daha anlamamızı sağlıyor.
İşgal altındaki bir imparatorluktan savaşlar kazanarak kendi ayakları üzerinde yükselen çağdaş bir ülke kurmaya giden süreç nasıl başladı, hangi zorluklarla ilerledi? Cumhuriyet öncesinde Türkiye ne durumdaydı? İlle de Cumhuriyet kurulması şart mıydı? Peki, Mustafa Kemal olmasaydı da Cumhuriyet kurulur muydu? Cumhuriyet’in özellikle ilk yıllarında gerçekleştirilen kesintisiz devrimler ülkemize neler kattı?
Doğan Satmış’ın Karakarga Yayınları’ndan çıkan kitabı yakın tarihimizi ve ülkemizin üzerine bina edildiği kurucu değerleri tekrar tekrar düşünmek için değerli bir kaynak.
Paylaş