Paylaş
Sanatçı kişiliğinden ödün vermeden bireysel özgürlükler konusundaki mücadelesi, muhalif duruşu ve toplumcu tavrı ile de sanat dünyasında ayrıcalıklı bir yere sahipti.
“Ben meselesi olan, biraz da mesele arayan biriyim” diyerek tarif etmişti hayata ve sanata bakışını.
1938’de İstanbul Fatih’te doğan Güleryüz 1958’de girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nü 1966’da birincilikle bitirdi. Akademinin en parlak öğrencilerinden biriydi.
Mehmet Güleryüz
RESİM VE TİYATRO BİRLİKTE YÜRÜDÜ
Güleryüz’ün bir diğer tutkusu ise tiyatroydu. Akademiye paralel olarak oyunculuk eğitimini farklı aktör stüdyolarında ve önemli amatör tiyatrolarda yaptı. 1963’te Asaf Çiğiltepe’nin yönettiği Arena Tiyatrosu’nda profesyonel oyunculuk kariyerine başladı. Pek çok oyunda farklı rollerde sahneye çıktı.
Sanat eğitimine 1970-1975 arası Paris’te devam etti ve döndükten sonra 1980’e kadar Akademide ders verdi. Akademisyenliğin yaratıcılığını engellediğini düşünerek, istifa ederek hayatına ressam olarak devam etti.
Aynı yıl New York’a giderek 1985’e kadar New York-Brüksel arasında çalıştı.
1985’ten 2000’e kadar BİLSAK’ta kendi adını taşıyan atölyede sanat eğitimi verdi.
1988’de Galeri Nev tarafından organize edilen 25. Yıl Retrospektif sergisini, Nan Freman’ın metnini yazdığı kitap eşliğinde İstanbul’da açtı.
Örgütlenmenin önemine inanıyordu, 1989-1992 arasında Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Kurucu Başkanlığı’nı üstlendi.
2003’te Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi’nde 40. Yıl Desen retrospektifini gerçekleştirdi. 2008’de Ankara Galeri Nev’de Nan Freeman’ın ikinci kitabı eşliğinde Elli Yıl Sanat sergisini yaptı. 15 Ocak 2009’da İş Bankası tarafından hazırlanan 50. Yıl Retrospektif sergisini Wendy Shaw’ın metnini yazdığı kitap eşliğinde Kibele Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi.
Güleryüz, en önemli sergim dediği retrospektifini Ocak 2015’te İstanbul Modern Müze’de açtı. Kariyerinin tamamını kapsayan ve 7 ay süren bu retrospektif sergisini 300 bini aşkın ziyaretçi gezdi.
RESMİ DÜŞÜNEN KİŞİDİR RESSAM
İstanbul Modern’deki sergisi sırasında düşüncelerini şöyle açıklamıştı Güleryüz:
“Mesele resim yapmak değil, resim düşünmek. Resim düşünen kişidir ressam. Resim düşüncesi çok ciddi başka değerleri, uğraşları da içine alıyor: Felsefeyi, tarihi, sosyolojiyi. Kendi resim ihtiyaçlarım doğrultusunda kendimce gezindim, resim sevgimin götürdüğü yere gittim. Düşünsel ihtiyaçlarıma göre, teknik ihtiyaçlarıma göre, karşılaşmak ve çözmek veya yeniden çözmek gerektiğine inandığım sorunlara göre. Benim resmimin gerçeği, gerçek nedenlerden ve ihtiyaçlardan çıkmasıdır. Yaptığım resmin seyredenle kurduğu ilişki de açıktır, şüpheye yol açmaz. Resmin, sanatın, tiyatronun ne olduğunu araştırmak, meselelerin bunun içinde nasıl şekillendiğini görmek ve sadece mesele söyleyen biri olmaksızın öncelikle özel biri ifadeyle uğraşmak beni memnun ediyorsa bunun üstünden gelmem gerekiyor.”
FIRÇAYI KIRILGAN BULAN USTA
Mehmet Güleryüz, son sergilerini 2022’de ‘Quai aux Fleurs’ adıyla Paris’teki Galeri Cyril Guernieri’de, 2023’te de ‘Mehmet Güleryüz 2013-2023’ başlığıyla İstanbul’da Loft Art Galeri’de açtı.
Connaissance des Arts dergisi ise sanatçının İstanbul Modern’deki sergisi için şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Kartal gözlü bıçakla boyama ustası, insan figürünü kâh ayartma gibi yaşamın içinden sahnelerde, kâh toplumun sorgulandığı sahnelerde resmederken, dışavurumcu bir duyarlılık evrenini açığa çıkarıyor.”
Resim yaparken fırçayı ‘fazla kırılgan ve yumuşak’ bulduğu için palet bıçağını tercih eden büyük ustanın bu yöntemi sanatının da özetiydi sanki.
Paylaş