Paylaş
Soruyu sormamın nedeni de evrak-ı metrukesinin bir süredir müzayedelerde satışa çıkmaya başladığı yönündeki haberlerin sosyal medyada dolaşmasıydı.
Büyükada’da müze olması gereken eşyasının korunduğu ev kaderine terk edildiği için her türlü talana açık olduğunu, üniversitenin ise bu duruma ilgisiz kaldığını belirtmiştim.
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Tiraje Dikmen’in vasiyeti ile ilgili bir açıklama gönderdi.
Açıklamada şöyle deniyor:
‘SADECE MADDİ MİRASI BİZDE’
“Müteveffa Fatma Tiraje Dikmen 01.09.2014 tarihinde vefat etmiştir. Ölümünden önce Beyoğlu 8. Noterliğinde 27.11.1970 tarihli ve 47126 yevmiye numarası ile vasiyetname düzenlenmiştir. Ölümü akabinde vasiyetnamenin açılması ve tenfizi davaları Adalar Sulh Hukuk Mahkemesinde devam etmektedir.
Müteveffa Fatma Tiraje Dikmen vasiyetnamesi ile ‘Müstakillen veya hisseli olarak sahibi bulunduğum bütün gayrimenkullerimi ve bütün nakit paramı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bırakıyorum. İktisat Fakültesi müstakillen sahibi bulunduğum gayrimenkulleri ve hisseli olarak sahibi bulunduğum gayrimenkullerdeki hisselerimi derhal satarak nakit paraya çevirecektir. Böylece İktisat Fakültesi nakit param da dahil olmak üzere, eline geçecek meblağ ile yüksek tahsili için mali imkânlara sahip olmayan öğrencilere okuma imkânları sağlayacak burslar temin edecek bir tesis kuracaktır’ demek suretiyle malvarlığı içindeki gayrimenkulleri ile nakit parasını İstanbul Üniversitesi’ne miras bırakmış olduğunu beyan etmiştir.
Görüleceği üzere müteveffa Fatma Tiraje Dikmen tüm malvarlığı içinde gayrimenkulleri ile nakit parasını İstanbul Üniversitesi’ne bırakmış olup, vasiyete ilişkin davalar halen Adalar Sulh Hukuk Mahkemesi’nde devam etmekte olduğundan, henüz miras bırakılan gayrimenkuller ve nakit para üzerinde de üniversitemizin inisiyatifi bulunmamaktadır.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”
ESERLER MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ’NDE
TİRAJE Dikmen’in 15 yıl avukatlığını yapan Cengiz Akıncı, sanatçının ölümünden hemen sonra Büyükada’daki evde tespit yaptırdıklarını ve bilirkişi raporlarıyla birlikte vasiyetnameyi mahkemeye teslim ettiklerini söylüyor. Cengiz Akıncı aynı zamanda Leopold Levy’nin öğrencisi ressam Naile Akıncı’nın oğlu. Çocukluğundan itibaren sık sık gittiği evdeki sanat eserlerini çok iyi biliyor. Bütün hassasiyeti de o yüzden. Akıncı, sanatçının sahip olduğu bütün eserlerle birlikte evrak-ı metrukesinin de İstanbul Üniversitesi’ne kaldığını belirtiyor.
Şu an üçüncü dereceden bir yeğeninin açtığı miras davası devam ediyor ancak Tiraje Dikmen’in mahfuz hisseli mirasçısı olmadığı için hukuki sürecin bu kadar uzamasını da o dönemki adalar hâkiminin ihmaline bağlıyor.
İstanbul Üniversitesi şu an sanatçıya ait kültürel mirasın kendilerine bırakılmadığını söylüyor ama o dönem gayrimenkulleri öğrencilere kredi verebilmek için değerlendirebileceğini, kültürel mirasın daha yetkin bir kuruma emanet edilmesini talep ediyor.
Mahkeme de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ni bu mirası değerlendirmek üzere görevlendiriyor.
Dönemin MSGSÜ Rektörü Yalçın Karayağız eve gidip tespit yaptıklarını, sanatçı Tiraje Dikmen ve Leopold Levy’den kalan eserlerle evdeki Türk resim sanatının büyük ustalarının tablolarını üniversite koleksiyonuna kattıklarını söylüyor.
Peki, Leopold Levy’nin Tiraje Dikmen’e bıraktığı Paris’teki stüdyosundaki sanat eserlerine ne oldu derseniz...
Henüz Büyükada çözülemedi ki Paris’i düşünelim...
* Beş yıl önce davayla ilgisini kesen avukat Cengiz Akıncı, Tiraje Dikmen’in Büyükada’daki evini orijinal haliyle korumak için çok uğraştığını, o yüzden başka amaçla kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Evin içinde kalan eşyanın tamamının ise bu 23 Temmuz’da boşaltıldığını belirtiyor. Asıl soru, bu eşyanın nereye gittiği...
Paylaş