Paylaş
Cumhuriyet’le hayata geçirilen çok sesli müzik devriminin simge isimlerinden, harika çocuklarından biriydi. Dünyanın en önemli sahnelerinde başarılı konserlere imza atmış, ünlü şeflerle çalmış, kayıtlar yapmıştı.
Rahatsızlığı nedeniyle son yıllarda sahnelerden ve kemanından uzaktaydı. Kaldığı sağlık kurumunda sık sık onu ziyaret edip kendisine mini konserlerle moral veren usta piyanist Gülsin Onay dün sosyal medya hesaplarından verdi vefat haberini. Atatürk’ün hayalini kurduğu neslin en önemli temsilcisi 86 yaşında veda etmişti hayata.
21 Ekim 1936 yılında Adana’da doğan Suna Kan ilk keman derslerini babası Nuri Kan’dan almaya başladığında beş yaşındaydı. Ayrıca Walter Gerhardt, Gilbert Back, İzzet Nezihi Albayrak ve Lico Almar’la çalıştı. Mozart’ın 5. Keman Konçertosu’nu seslendirdiği ilk konserinde, henüz dokuz yaşındaydı.
HARİKA ÇOCUKLAR YASASIYLA PARİS’E GİTTİ
1948 yılında İdil Biret ve Suna Kan üstün yetenekli çocuklar yasası ile Paris’e gönderildi. Gabriel Bouillon’un öğrencisi olarak öğrenim gördüğü konservatuvarı 1952’de birincilikle bitiren Suna Kan, 1954 yılında Cenevre Uluslararası Yarışması’nda birincilik ödülünü aldı. 1957 yılında katıldığı M. Long - J. Thibaud Uluslararası Yarışması’nda ‘Paris Şehri Ödülü’nü aldı. Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda ve kurucuları arasında bulunduğu Ankara Oda Orkestrası’nda başkemancı ve solist sanatçı olarak yer aldı.
1971’DE DEVLET SANATÇISI OLDU
Geniş bir repertuara sahip bulunan çağdaş keman edebiyatına ve özellikle Türk bestecilerin yapıtlarına programlarında yer vermeyi ilke edinen Suna Kan, Türk sanatına katkısı ve üstün hizmetlerine karşılık 1971 yılında Devlet Sanatçısı unvanıyla onurlandırıldı. Yurtdışında çok sayıda turneler yaparak hemen bütün kıtalarda sanatını dinleten Kan’a Londra Senfoni, Los Angeles Filarmoni, Bamberg Senfoni, Moskova Senfoni, Fransa Ulusal Radyo Senfoni gibi ünlü orkestralar ve Istvan Kertesz, Walter Susskind, Zubin Mehta, Hans Rosbaud, Louis Fremaux, Gotthold Lessing, Michel Plasson, Yehudi Menuhin, Igor Bezrodni, Pierre Fournier, Andre Navarra, Frederick Riddle gibi şefler eşlik etti.
TÖREN BUGÜN
Devlet Sanatçısı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) emekli solist sanatçısı Prof. Dr. Suna Kan için Ankara’da CSO tarihi binasında bugün saat 10.30’da tören düzenlenecek. Tören sonrası Suna Kan’ın naaşı, Karşıyaka Camisi’nde kılınacak öğle namazını takiben Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
EN SEVDİĞİ BESTECİ MOZART
KEMAN literatürünün en önemli eserlerini hayatı boyunca seslendirse de en favori bestecisi sorulduğunda tereddütsüz Mozart’ın adını verir Suna Kan ve gerekçesini şöyle açıklar: “Çalmaktan, dinlemekten zevk aldığım çok besteci var ama ‘Bir tanesini seç’ derseniz, Mozart derim. Mozart’ın anlatım gücü, müziği bana hayatı, sevgiyi, hoşgörüyü ve dünyadaki güzellikleri ifade ediyor. Dinlerken de çalarken de başıma geliyor, Mozart’ın yazdığı iki üç notayla cennetin kapılarını, dinleyerek ya da elinizdeki çalgıyla açıyorsunuz. Sahiden cennet var mı bilmiyorum, ama benim için cennetin kapısı onun müziğiyle açılıyor.”
ESRARENGİZ BAĞIŞÇININ KEMANIYLA 60 YIL ÇALDI
Suna Kan tam 60 yıl boyunca bütün konserlerini, yanından hiç ayırmadığı 1752 Nicolaus Gagliano yapımı kemanıyla verdi.
2009 yılında Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası eşliğinde vereceği konser öncesinde bu kemanın hikâyesini ve hiç tanımadığı bağışçısını anlatmıştı.
1952 yılında, Fransa’da birincilikle bitirdiği konservatuvarın yıl sonu sınavında, iyi bir kemanı olmadığı için kendileriyle ilgilenmek üzere dönemin bakanlığı tarafından görevlendirilen talebe müfettişi bir keman kiralar. Ancak sınavlar bitince kiralık keman iade edilir ve yine kemansız kalan Suna Kan’a öğrenci müfettişi yeni bir keman verir.
Kiralık keman hikâyesi Türkiye’de duyulmuş ve İstanbul’dan müziksever bir kadın, öğrenci müfettişine toplu bir para gönderip yeni keman alınmasını istemiştir. Tek şartı ise adının açıklanmamasıdır. Kendine verilen kemanın hikâyesini uzun yıllar sonra öğrenen Suna Kan en azından bağışçının ailesine ulaşmak ister ama müfettiş de artık hayatta olmadığı için kimseye ulaşamaz.
“Bu keman bana kimin hediyesi bilmiyorum, ama kendisine müteşekkirim, tüm ömrümce benimleydi” diye duygularını dile getirmişti.
GENÇ YETENEK BERFİN AKSU’YA BIRAKTI
Devlet Sanatçısı Kan, son yıllarda sağlık sorunları nedeniyle kemanını kullanamaz hale gelince genç yetenekleri izlediğini, onlardan birine bırakacağını açıklamıştı.
Bu isteğini 2017 yılında gerçekleştirmiş ve efsane kemanını Genç Yetenekler Projesi kapsamında Çev Sanat Enstrüman Fonu’na bağışlamıştı. Kemanın genç yetenek Berfin Aksu’ya devri Fazıl Say’ın da katıldığı mini bir konserle yapılmıştı.
Suna Kan - Berfin Aksu - Fazıl Say - Berrin Yoleri
OĞUZ ATAY’IN RÜYASI
SUNA Kan’ın Türk aydınları üzerindeki etkisini en iyi anlatan örneklerden biri usta yazar Oğuz Atay’ın okul günlüğüne dayandırılır. Yıllardır anlatılan bu anekdota göre Atay iki gece rüyasında üst üste Suna Kan’ı görür. Üçüncü gece takım elbisesini giyerek girer yatağa. Belki tekrar görürüm diye.
Paylaş