Bu kavga daha çok resim çizdirir

Yazar Nazlı Eray’ın İstanbul’da açmayı planladığı resim sergisinin iptal edilme gerekçesini yazmıştım önceki gün. Serginin küratörü ve Eray’ın emprozaryosu, fotoğrafçı Tolga Yarıcı ile kavga ettiklerini, Yarıcı’nın sinirlenerek tabloların birkaç tanesini müdavimi olduğu barda varile atarak yaktığını, diğerlerine de zarar verdiğini, görenlerin tanıklığına dayanarak yazmıştım.

Haberin Devamı

Yazının çıkmasından sonra tabloların yakılmasına neden olan o kavganın görüntülerini yayınlayan Oda TV, Nazlı Eray ve Tolga Yarıcı ile konuşmuş.

Tolga Yarıcı, “Eski telefonumu alan kişi Instagram hesabımı ele geçirerek bu görüntüleri paylaştı. Bir sinirle söylenmiş sözler. Şimdi Nazlı ile yan yanayım. Biz sanatçılar çalışırken yüksek stres içinde oluyoruz” derken Nazlı Eray da “Allah bu sosyal medyanın belasını versin. Öfke ile söylenmiş sözler. Tolga Yarıcı ile beraberiz. Doğru olsaydı beraber olmazdık” diye açıklamada bulunmuş.

Bu kavga daha çok resim çizdirir

Yarıcı’nın ele geçirildiğini iddia ettiği Instagram hesabından canlı yayınlanan kavga görüntülerinde Nazlı Eray’a, “Sen insanları sömüren, kitaplarını hayalet yazarlara yazdıran bir sahtekârsın. İnsan sömürüyorsun. Çocukların bile yüzüne bakmıyor. Senin miladın bendim. Benden öncen, benden sonran var. Bu video da Türk edebiyat tarihine örnek olsun” diyor anlık öfkesiyle.

Haberin Devamı

CİNSEL TACİZ VE MOBBİNG SUÇLAMASI

Kaynağım sadece görgü tanıkları değil; Yarıcı’nın, ele geçirildiğini iddia ettiği sosyal medya hesapları... Kendisinin bana verdiği ‘gazetecilik dersine’ çalıştım biraz.

İkilinin yaratım süreci hayli yıpratıcı geçiyor belli ki. Ve sık sık bu tür gel gitler yaşanıyor.

Tolga Yarıcı’nın gazeteleri, gazetecileri, Nazlı Eray’ın çalıştığı yayınevini de etiketleyerek attığı story’lerde bunu görmek mümkün.

Bu kavga daha çok resim çizdirir

31 Aralık 2021’de paylaştığı story’de şöyle yazmış mesela: “Yeni yılınız kutlu olsun. 4 yıldır tasarımcısı, emprozaryosu ve tüm çalışmalarını düzenleyip yönlendirdiğim, organize ettiğim, özel fotoğrafçısı olduğum yazar Nazlı Eray ile uğradığım mobbing, cinsel taciz ve maruz bırakıldığım psikolojik baskılar dolayısıyla çalışmalarıma son veriyorum.”

DADAİZM’DEN SPATİALİZM’E

Haberin Devamı

Tolga Yarıcı, Milliyet’e yaptığı açıklamada da “Sergi 374 kadın portresinden oluşuyor. Bu, Türkiye’de şiddet görmüş kadınların sayısını işaret ediyor. Bu konunun altını çizmek için kadınların hepsinde bir yara izi olsun istedik. Bu yara izi de tablolarda bir hasarla belirtildi. Sanatsal bir dokunuştu. Ancak farklı yere çekildi. Sergiyi pandemi ve kar nedeniyle erteledik, kesinlikle iptal etmedik” demiş.

Nazlı Eray serginin tanıtım metninde “Tolga Yarıcı’nın atölyesinden ve fikirleriyle onun dahili olduğu ‘Dadaist’ akıma girişimdir bu sergim” diyordu. Gerçi bültenle servis edilen eser görsellerinde ve Yarıcı’nın paylaştıklarında kesik tablo görmedim ama Dadaizm’den Lucio Fontana’nın başlattığı ve kesik tuvallerden oluşan Spatializm’e hızlı bir geçiş yapmışlar anlaşılan.

Haberin Devamı

Bu kavga daha çok resim çizdirir

Yüksek stres, yaratıcılığı kamçılıyor demek ki? Yeni sergiyi görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

SERGİ, BODRUM ÇÖPLÜĞÜNDE

Gelelim yine Nazlı Eray ile kavganın canlı olarak yayınlandığı gece Tolga Yarıcı’nın paylaştığı diğer iki story’ye. Nazlı Eray dışında Cumhuriyet gazetesinden Yazgülü Aldoğan ve Gamze Akdemir’i etiketleyip tabloların fotoğrafını koyarak şunları yazmış: “Nazlı Eray sergisi Bodrum çöplüğünde, adına yakışan yerde. Sizlere açıklamalar medyada. Bu ahlaksız kadın için araya giren de bilmeden en az onun kadar ahlaksızdır.”

İkinci paylaşımda ise “Kendi yaptığım, altına Nazlı Eray imzalı resimleri hayranları Bodrum çöplerinden alabilir. Sergi ücretsizdir.”

Yazarın Tüm Yazıları