Paylaş
Bir günde hayatım değişmişti. Hayal kahramanlarımla tanışmış, dünyanın en mutlu çocuğu olmuştum. Döndükten sonra aylarca arkadaşlarıma ballandıra ballandıra anlatmış, Disneyland’den aldığım Mickey Mouse’lu salopetimi uzun süre üzerimden çıkarmamıştım. En büyük hayalim oğlum Ali biraz daha büyüyünce onu da götürmek.
YENİ JENERASYONUN MİCKEY İLE İLİŞKİSİ
Geçenlerde çok yakın bir arkadaşım, 5 yaşındaki oğlunu Disneyland’e götürdü. Döndüğü zaman büyük bir heyecanla nasıl geçtiğini sordum. "Mickey Mouse'un yeni jenerasyonu yakalamak için dijital dünyada daha aktif olması lazım" dedi. Halbuki ben "Harikaydı! Müthişti! Bayıldı!" gibi bir cevap bekliyordum. Çocuklar, tabi ki hala çok eğleniyormuş, Spiderman’le tanışırken heyecanlanıyormuş, oradan oraya koşturuyormuş, ama bi süre sonra hepsi ya telefon ya da tablet istiyormuş. Disneyland’de bir çocuk neden telefon ister, şaşırdım kaldım!
ASLINDA ÇOK NORMAL
Bizler, teknolojinin içine doğmadık. Evlerimize, bilgisayarın, oyun konsollarının, cep telefonlarının girdiği anları büyük ihtimalle hepimiz hatırlıyoruz. Matrix’i izleyip, babalarımıza 8110 diye tutturmalarımızı da. Sokaklarda ip atlayarak, top oynayarak büyüdük biz. Ailelerimiz de daha sosyaldi. Evlerden misafir, çoluk çocuk eksik olmazdı. Elimizde sigara börekleri, oradan oraya koşturarak büyüdük. Kalabalıktık yani, ve de çok sosyal!
PEKİ YA ŞİMDİ?
Teknolojiyle iç içe büyümememize rağmen, bir de gelin şimdiki halimize bakalım. Haydi itiraf edelim, bazen tek istediğimiz elimizde telefon saatlerce sosyal medyada takılmak oluyor. Telefonu evde unutunca koşarak geri dönüyoruz, şarjımız bitince panik ataklar geçiyoruz, telefonumuzdan yarım saat ayrı kalamıyoruz.
Şimdi gelin bir de yeni jenerasyona, yani çocuklarımıza bakalım. Teknolojinin içine doğdular. Anne - babalarını, Siri’ye soru sorarken, google maps'ten yol bakarken, telefondan yemek söylerken, televizyonda uçak uçururken görerek büyüyorlar. Hal böyle olunca, telefonu, tableti, bir araçtan ziyade bir organ olarak algılıyorlar. Artık internette vakit geçirmek kavramı bile bitti, çünkü internet her yerde. Sanal ve gerçek hayat iç içe geçti.
Evet, bize göre biraz daha yalnız olacaklar, bizim kadar sosyal büyümeyecekler, birlikte ip atlamak yerine, musical.ly benzeri uygulamalarda vakit geçirecekler. Ama çağımızın gerçeği bu. Bunu reddetmek, yasaklar koymak nafile. Akıntıya kürek çekmek gibi, günün doğasına aykırı. Onun yerine, kabullenip kontrol etmeye çalışmak, sınırlar koymak çok daha doğru.
Pedagogların, en azından benim görüştüklerimin, bu konuda biraz geri kaldıklarını düşünüyorum. “Teknolojiyi 15 dakika ile sınırlayın”, "Tableti yasaklayın" cümlesi günümüzde mümkün değil. Zaten teknoloji, düşman da değil! Yasaklamayı değil de, nasıl doğru kullanabiliriz onu düşünmek lazım.
Anneler, genç pedagoglar sizler ne dersiniz? Konuyla ilgili görüşlerinizi, yorumlarınızı aşağıya bekliyorum!
SAĞLIKLI ÇİKOLATA TARİFİ:
Çocukları teknoloji kadar, çikolatadan da uzak tutmak zor! Tamamen sağlıklı malzemelerle yapılan çikolata tarifim bu konuda yardımcınız olacak. Oğlum Ali tarafından test edildi onaylandı. Afiyet olsun!
MALZEMELER:
1/3 bardak Hindistan Cevizi Yağı
3 yemek kaşığı Fıstık Ezmesi
1/4 bardak Keçiboynuzu Unu
1 yemek kaşığı Kakao
2-3 yemek kaşığı Pekmez
1/4 bardak Fındık
ADIMLAR:
1- Hindistan cevizi yağını eritin.
2- Bütün malzemeleri bir kasede buluşturun, bir çırpma teliyle güzelce çırpın.
3- Silikon buz kalıplarına alın ve buzlukta dondurun. Yaklaşık 15-20 dakika içinde donacaktır.
4- Kalıplardan çıkartarak servis edin.
Çikolatalarınızı buzdolabında ya da buzlukta muhafaza etmenizi tavsiye ederim. Haftaya görüşmek üzere!
Paylaş