Benim için üzülmeyin!

Aslında itiraf edeyim haftalardır Melania Trump’ın CNN’e verdiği röportajı düşünüyorum. İzlediniz mi bilmiyorum, röportajda Melania üstüne basa basa “Benim için üzülmeyin!” dedi. 

İlk tepkim “Neden senin için üzülelim ki?” oldu.

Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Türkiye’de kadın olmak kolay değil. Daha çocuk yaşta, giydiğimize, davranışlarımıza dikkat etmek zorunda kalıyoruz. Trafikte camımızı kapatmak, sözlü tacizi duymazdan gelmek bizim maalesef normalleştirdiğimiz bir durum. Bir de gazetelerde okuduğumuz haberler var.. Tecavüze maruz kalan genç kızlar… Öldürülen kadınlar… Hem acı çekiyoruz, hem de korku içinde yaşamaya çalışıyoruz.

Hal böyle olunca Melania için üzülmek çok zor! Sonuçta dışarıdan bakınca Melania tam bir Cinderella. Slovenya’dan New York’a taşınıyor, 100 bin dolarlık gelinliğinin içinde dünyanın en zengin adamlarından biri ile evleniyor. Ve hatta artık Beyaz Saray’a taşınıyor.

Ama ben yine de birazcık üzüldüm Melania’ya. Çıplak fotoğrafları internette dolaşıyor, yaptığı gaflar alay konusu oluyor... Büyük ihtimalle evlenirken bu kadar büyük bir sorumluluğun altına gireceğini tahmin etmiyordu. İşi çok zor, bakalım altından kalkabilecek mi?

KÖTÜ ANNELER

Geçen gün annem bana sessiz sessiz “Ben sizin çocukluğunuzu yaşayamadım” dedi, “Evcilik oynamayı sevmiyordum, siz hep tek başınıza oynardınız.”

Bu arada annem mükemmeldir. Fedakar, eğlenceli, ilgili, sevgi dolu... Sayesinde ablamın da, benim de çocukluk anılarımız hep mutlu. Ama o, tam 30 sene sonra, benim hiç dikkatimi çekmeyen ve açıkçası hiç hatırlamadığım bir nedenden dolayı suçluluk hissedebiliyor. 

“Annelik, bitmeyen bir sevgi ve bitmeyen bir suçluluk duygusu” demişti bir arkadaşım, Ali’yi doğurduğumda. Çok doğru değil mi?

Annem böyle söyleyince, aklıma geçen gün izlediğim bir film geldi. İsmi “Bad Moms”. Filmin kahramanı Amy, 2 çocuklu çalışan bir anne. Sürekli bir yerden bir yere koşturuyor. Telefonda iş yaparken, çocuğun ödevine yardım ediyor ve hatta kocasının yemeğini de yapıyor. Tanıdık geldi değil mi?

Filmde başrol Mila Kunis’in, ancak hem senaryo hem de çekimler, vasat bir romantik komedi tadında.

"Madem film kötüydü, neden yazıyorsun?" diye soracak olursanız, filmin verdiği mesajı sevdim. Bizim zamanımızda anne olmak çok zor. Neredeyse aynı anda hem beslenme uzmanı, hem pedagog, hem oyun ablası, hem de disiplinli İngiliz mürebbiye olmanız gerekiyor. Sürekli yeni bilgiler, annelik üzerine yeni kitaplar, aklınızı karıştıran yeni tavsiyeler üzerinize yağıyor. Yetersizlik hissi, yakanızı bırakmıyor.

Bad Moms da, “mükemmeliyet delisi” anneleri bir ne kenara bırakıp, “ne yaptığı hakkında hiç bir fikri olmayan” anneleri sahipleniyor ve “yalnız değilsiniz” diyor.

Aslında bence hiç bir annenin ne yaptığı hakkında bir fikri yok. Hepimiz kendi doğrularımızla çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz. Büyük ihtimalle arada hatalar da yapıyoruz. Ama sanırım aslında işin tek kuralı var; o da sevgiyle büyütmek. Siz ne dersiniz?

Annem gibi mükemmel olmasına rağmen, kendinde hata arayan, ara ara gözleri dolan, kendini paralayan anneler, sizi seviyorum! Anneler Günü’ne daha çok var biliyorum ama bize her gün bayram deyip, sizi kutluyorum!

Yeri geliyor her anne legodan, evcilikten sıkılıyor. İşte öyle zamanlarda çocuğunuzla mutfağa girmeyi deneyebilirsiniz. Ortalık biraz kirlenebiliyor ama eğlence garanti.

Yazıyı, oğlum Ali ile birlikte yaptığımız Fıstık Ezmeli Muffin tarifim ile noktalıyorum. Denerseniz yorumlarınızı beklerim !

FISTIK EZMELİ MUFFİN TARİFİ:

MALZEMELER:

2 adet Muz

2 + 1/4  su bardağı Yulaf

2 adet Yumurta

1/2 su bardağı Akçaağaç Şurubu

1/2 su bardağı Fıstık Ezmesi

Vanilya

Tarçın

1 çay kaşığı Hamur Kabartma Tozu

1/2 çay kaşığı Karbonat

1/4 su bardağı Süt

1/2 su bardağı Damla Çikolata

Adımlar:

1- Damla çikolata hariç bütün malzemeleri blenderdan geçirin.

2- Muffin hamuruna, damla çikolatayı da ekleyin ve spatula ile karıştırın.

3- Hamuru, yağladığınız muffin kalıplarına bölüştürün ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun!