İzmir’in yolları tuzak dolu

İzmir’in sokakları, doğal gaz ve Telekom kazılarından köstebek yuvasına döndü. Kazılıp asfaltlamadan bırakılan yerler yağmurda derin çukurlara dönüştü ve sürücülerin kâbusu oldu

Haberin Devamı

İSTİYORLAR ki basın bültenlerinde yazdıkları, methiyeler düzdükleri başkanlarının işlerini aynen verelim. Şehri güllük gülistanlık, gösterelim. Abuklukta doruğa çıkmış işleri görmezden gelelim. Ben yazınca herkes kızıyor. İsim vermeden yazılarıma yorumlar ekliyorlar. Araştırmacı gazetecilik yapmamı istiyorlar. “Kimle konuştun” diye soruyorlar zülfüyâre dokunan yazılarım hakkında. Hiç Kimseyle konuşmadım. Oturduğum yerden yazdım. “İşkembeyi kübradan salladım” sanıyorlar...
* * *
İzmir’de 37 yıldır gazetecilik yapıyorum... Bu zaman içinde bir gün dahi utanılacak iş yapmadım. Gerçeğe dayanmayan hiç bir haber yapmadım. Dahası memleketim için, elimi taşın altına koyduğum çevre haberleri konusunda bir gün dahi üfürmedim. İmzamı koyduğum her haberi didik didik araştırdım ve sonra sizlerin huzuruna getirdim. Bana güvenip Hürriyet’in sayfalarını açan, başta Bölge Gazeteleri Yayın Yönetmeni Nejat Seçen olmak üzere, tüm Hürriyet Ege ekibine yüzlerce teşekkürler.
* * *
Geçen haftaki “Arıtma tesisi yatıyor, kirlilik körfeze akıyor” haberimize gelince, o haberin ihbarını alınca, bizzat gittim, gördüm ve yazdım. O haberden sonra “Mavi Bayraklı sahillere, koylara foseptik akıyor” ihbarlarını da not ettim. Oralara da gidip, görüp, yazacağım.
Şimdi gelelim bir başka habere. Köşemizin takipçileri yakından biliyor bir süredir şehrimin sokaklarında gerçekleştirilen vahşi çalışmaları ve yap-boz haberlerini gündeme getiriyorum. Bu işlerde birileri kazanırken, şehrimin, insanların, cadde ve sokaklarının zarar gördüğünü hatırlatıyorum. Sonuç alınıyor mu dersiniz? Bir dönüp bakın ve siz karar verin. İşte yap-bozda dördüncü raunt haberi.
* * *
Yer; metro çalışmaları nedeniyle otobüs ve minibüs yolu yapılan Üçkuyular meydanı arkasındaki 11/2 sokak. Bu sokak internet hizmeti için dördüncü kez kazıldı. Önceki hafta “kaz, bir daha kaz” diye resmini yayınladığımız yer, bir kez daha kazıldı. Sebep internet hizmeti için döşedikleri kanal yetersizmiş. Çalışmaları bitirip gittiler, ama asıl facia ondan sonra başladı. Asfaltlamadan bıraktıkları yolun göbeği yağmurda topraklar akıp gidince derin çukura dönüştü. Yağmurda dolan sulardan yoldaki tuzağı görmeyen 4-5 sürücünün otomobilinin jantları yola fırladı, lastikleri yarıldı. Yolun yakınındaki esnafın çöp bidono koyup kırmızı kurdela bağlayarak sürücülere uyarma görevi bu yazının yazıldığı saatlere kadar devam ediyordu. Bu yol bir facia olmadan onarılmayı bekliyor. Sadece orası mı? Hayır 11/2 sokak ile 12 sokağın kesiştiği nokta da çökmüş durumda. 12 sokaktan İzmir Üniversitesi’ne dönen kavşak da aynı halde. Aynı mahallede sökülen kaldırım taşları nedeniyle insanların evlerini sular bastı...
Söylemek istediğimiz kısa ve öz. Lütfen iş yaptırdığınız müteahhitleri denetleyin. Yandaş, yoldaş, kandaş demeden şehrin zarar görmesini önleyin.

Haberin Devamı

BİR ÖNERİ: Haydi 10 kuruşa orman kuralım

Haberin Devamı

? Herkes bir kampanya açıyor ya. Haydi biz de Hürriyet EGE olarak bir kampanya açalım ve İzmir olarak herkese örnek olalım. Üstelik tüm Türkiye’de 7’den 70’e herkesin katılabileceği bir kampanya olsun bu. Geçen gün Mavi-Yeşil köşemizin okuyucusu Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi Makina Bölümü 11. sınıf öğrencisi Gökhan Düşüncelier aradı. Arkadaşları ile öğle tatilinde Sahil Bulvarı’nda gezerken denizin üstünde gördüğü kirlilikten yakındı. İnsanların duyarsızca ellerindeki pet şişeleri, yiyecek ambalajlarını, içecek kutularını denize atmalarından şikayetci oldu. Ben de liseli Gökhan Düşüncelier’e, “Gel kardeşim, seninle örnek işler yapalım. Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi adına ağaç dikelim orman oluşturalım. Sen de arkadaşlarınla konuş, bana haber ver” dedim. Gökhan Düşüncelier’in okullara fidan dikimi için kumbara konulsun, her öğrenci her gün 10 kuruş atsın önerisine ben de sıçak baktım ve öneriyi biraz daha ileri taşımak istedim. “Gelin yemyeşil bir Türkiye için seferberlik başlatalım. Herkes hergün fidan dikimi için 10 kuruş ayırsın. Fidanlar büyüyünca memleketimin her yanına bol bol oksijen yayılsın.”

Haberin Devamı

BİR ŞİKAYET: Manal Koyu’nu kurtarın

? Karaburun Yarımadası üzerindeki koylardan en güzeli, Balıklıova-Mordoğan arasındaki Manal Koyu’dur. Şimdilerde bu cânım koy can çekişiyor. Çünkü oradaki balık çiftliklerinin havuzları kaldırılmadı. Geçenlerde yoğun bir dip dalgası,  bu havuzların neden olduğu, dibe çökmüş pislikleri olduğu gibi üste taşıdı. Bu çiftliğin sahibi çok mu arkası güçlü biri ki, ona ilişilmiyor. Yazılarınızda bu konuya yer vermenizi rica ediyor, çiftliklerin bölgeden tümüyle uzaklaştırılarak Manal’da yaşanan çevre katliamına dur denilmesini köşen aracılığıyla yetkililerden talep ediyorum. ? Lütfü Dağtaş,

Çevre konusunda her türlü ihbarı, duyarsız çalışmaları ve resimleri bize iletebilirsiniz. Tabii güzellikleri de.
İbrahim Irmak Tel: 0533 414 24 57
cevreciiirmak@hotmail.com

Yazarın Tüm Yazıları