Paylaş
Ünlü komutan Anibal’ın dediği gibi, “Ya bir yol bulacağız ya da yeni bir yol açacağız.”
Yol açmanın da üç türü var.
Demiryolu, karayolu, denizyolu.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, deniz taşımacılığımız maalesef hala emekleme döneminde.
İstiklal savaşımızın kazanılmasında önemli rol oynayan demiryollarımızı ihmal etmemizin faturasını ise bu ülke çok kabarık ödedi, hâlâ da ödüyor.
Ülkeyi demir ağlarla örmek varken, biz ne yapmışız yıllarca.
Karayolu açmışız, otoban çakmışız.
Oysa, 12 şeritli bir otobanın görevini bir çift demiryolu sağlayabiliyor.
1 kilometrelik otoban maliyetiyle 3 kilometre demiryolu yapılabiliyor.
Bir lokomotifle uzunluğu yüzlerce metreyi aşan, hatta kilometreye geçen vagon katarları taşınabiliyor.
Yüzlerce kamyonun yaptığı taşımacılığı bir tek lokomotif can güvenliğini de tehdit etmeden yerine getirebiliyor.
Kamyonların egzoz gazlarının kirlettiği havayı da hesapladığımızda, şu an çoğu dizelle çalışan trenler çevreci kalabiliyor.
Elektrikle çalışan trenleri de düşündüğümüzde, insanın içinden, “Yasaklayın şu kamyonları” diyesi geliyor.
* * *
Son yıllarda demiryolunun önemini yavaş yavaş kavramaya başladık.
Kentlerde yolcu taşımacılığında nasıl bir rahatlama sağladığını gözlerimizle gördük.
Uzağa gitmeye gerek yok.
İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ile Devlet Demir Yolları’nın işbirliğiyle kurulan İZBAN’ın Çiğli-Cumaovası arasında ulaşımda nasıl yük kaldırdığını şahit olduk.
Yeter mi?
Elbet yetmez. Yılların ihmal edilmişliği de üç günde bitmez. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım’dan TBMM’de vekili olduğu İzmir’e daha çok yatırım yapmasını istiyoruz.
Seçim döneminde açıklanan AK Parti’nin 35 İzmir Projesi var ya...
Öncelikle İzmir’in demir ağlarla örülmesini bekliyoruz.
Uçan trenlere TR damgası
Hızlı trenler son yıllarda popüleritesi artan ulaşım araçları.
Can güvenliği acısından da karayolunda çalışan otobüslere göre bin kat daha güvenli.
O nedenle şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı buralara kayıyor.
Hızlı tren üreticileri de yükselen grafik çizen sektöre her gün yeni konfor katıyor.
Bilim adamları da boş durmuyor tabii. Elektrik, elektronik ve makine mühendisleri çalışma yapıyor.
Sektöre nasıl bir ivme kazandırabilirizi araştırıyor.
En son çalışma uçan trenler.
Raylarda sürtünmeyi sıfır noktasına getirip vagonların uçmasını sağlayacaklar.
Üstelik bu çalışma İzmir Ege Üniversitesi’nde yapılıyor. İş bitme aşamasında. Prototipi için kaynak aranıyor. Devlet verirse olacak. Uçan trenlere TR damgası vurulacak.
Turizme ivme kazandıracak öneri
Hafta sonu Selçuk Çamlık’taki Buharlı Tren Müzesi’ni gezdik. Demiryolu yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YOLDER) ve Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin davetiyle gittiğimiz müzeye hayran kaldık. YOLDER Genel Başkanı Özden Polat’ın bir hayaline tanık olduk. Başkan Polat, “Turizme ivme kazandırmak istiyorsak, İzmir Limanı’ndan Kuşadası, Selçuk, Efes ve Çamlık’ı içine alacak demiryolu güzergaha oluşturmalıyız, ring seferi yapmalıyız. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de Cumaovası-Tepeköy ikinci hattının temelini atan İzmir’in vekilleri Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binalı Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay’dan bu konuda müjde bekliyoruz” dedi.
* * *
Kuşadası, Selçuk, Efes ve Çamlık güzergahının karayolunun tretuvarlarını kullanarak çok kısa bir sürede yapılabileceğini belirten Polat, “Bu güzergahta yapılacak
bir ring hattının İzmir’in ve bölgenin turizmine büyük katkısı olur. DDY’nin bünyesinde bu projeyi gerçekleştirebilecek her türlü teknik personel ve teçhizat var“ diye konuştu.
* * *
Allah’ın özene bezene yarattığı ülkemde güneş, deniz, kum turizminin sağlık, kültür ve inançla ivme kazandırılması gerektiğini savunan biri olarak, YOLDER Başkanı Polat’ın önerisi bence uygulanabilir projelerden.
Sizce de öyle değil mi Sayın Bakanlarım.
Müşavirlerinize bir inceletebilir misiniz?
GÜNÜN ESPRİSİ
Neden otoyol yapımında büyük yolsuzluk olduğu söyleniyor?
- Otoyolun maliyeti tren yolu yapım maliyetinin üç katı da onun için.
Günün mektubu
Güzelbahçe TEMA Temsilcisi Aycan Yolyapan aradı.
“İbrahim Bey yaz ne olur. Biz burada ağaç dikip yeşil yaratmak istiyoruz. Birkaç kişi de çıkıp burada diktirdiğimiz çamları söktürmeye uğraşıyor. Neymiş efendim. Hanımefendinin kızı varmış. Yarın evlenecek çocuğu olacak, torunu onlara geldiğinde çamların polenlerinden alerji olabilirmiş. Biz bir tane daha fazla ağaç dikmeye uğraşırken, onlar söktürmeye çalışıyor. Bunlar nasıl insanlar?” dedi.
Sayın Aycan Yolyapan, ne diyeyim bilemiyorum. Toplumda böyleleri de var. Mangal keyfi için koca yeşil alanı kül edenlerin, eline kibriti alıp binbir türlü canlının mekan edindiği ormanları yakanların olduğu gibi ağaç söktürmek isteyenler de çıkıyor.
Soruyorsun ya Aycan Abla, “Bunlar nasıl insanlar?” diye.
Onlar insan mı Aycan Abla?
Gazeteciler için oluşturulan hatıra ormanını katlettiren orman müdürünün olduğu bir ilde böyleleri de çıkacaktır. Siz üzülmeyin. İzmir’de yeşile kıyanları afişe ederiz Aycan Abla.
ÇEVRECİLERE ÇAĞRI
Çevre konusunda her türlü ihbarı, duyarsızlıkları, çalışmaları ve resimleri bize iletebilirsiniz. Tabii güzellikleri de...
İbrahim Irmak Tel: 0533 414 24 57 cevreciiirmak@hotmail.com
Paylaş