Paylaş
Biri Libya, diğeri İdlib...
*
Libya’da...
Ateşkesin kalıcı olup olmayacağı merak ediliyor.
İdlib’de ise...
Saldırıların ve insani dramın sona erip ermeyeceği merak ediliyor.
*
Hürriyet’ten İlker Sezer Libya’da, Levent Kulu ise İdlib’de...
Hürriyet, dünyanın gözünün kulağının çevrildiği iki bölgede herkesin merak ettiği sorulara yanıt arıyor.
İŞİMİZ NEDEN ZOR VE ZORLUĞU NASIL AŞIYORUZ?
“Aman başarılı olmasınlar” diye Hürriyet’e karşı yürütülen her türlü karanlık kampanyadan tabii ki haberdarız.
*
Her gün uydurdukları akla hayale gelmeyen dedikodularla Hürriyet’i yıpratmaya çalışanları tabii ki biliyoruz.
*
Cepheleşmenin, keskin kutuplaşmanın cenderesi içinde herkesin Hürriyet’i bir tarafa çekme gayretlerini tabii ki görüyoruz.
*
İki tarafın da siyasetten spora, magazinden ekonomiye sadece tek bir sese açık olduğu şu kahrolası ortamın tabii ki farkındayız.
*
Hürriyet, işte bütün bunlara karşı yılmadan mücadele veriyor.
Neyle?
Çokrenkli, çoksesli, her kesime açık, kutuplaşmayı değil ortak yönleri öne çıkaran çizgisiyle...
*
Karanlık kampanyalara ve pis dedikodulara lütfen aldırış etmeyin.
‘AİLE MECLİSİ’ BAŞLADI
HÜRRİYET Ankara ekibinden Gamze Kolcu, Ankara siyasetinin gri duvarlarının arkasındaki rengi keşfedip aktarmaya başladı.
Hem de enfes bir röportajla...
*
Öyle özlemişiz ki siyasetin insani yönünü...
Gamze Kolcu’nun büyük bir ustalıkla ve Rıza Özel’in şahane fotoğrafları eşliğinde hazırladığı sayfa, pazartesi günü elimizden düşmedi.
*
AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, HDP... Bütün partilerden milletvekilleri, bundan böyle her pazartesi Hürriyet’in “Aile Meclisi”nde
HÜRRİYET’İ HÜRRİYET YAPAN EKİP: REİS VE ARKADAŞLARI
HÜRRİYET, sayfa tasarımında ve haber sunumunda açık ara öndedir her zaman.
Bundaki en büyük pay da tabii ki sayfa tasarımcılarımızındır.
Haberler ve fotoğrafların hazırlanmasından
sonra kalan kısa zaman diliminde onların mahareti giriyor devreye. Editörlerin hazırladıkları içerikleri, bilgisayarda nakış gibi işliyorlar sayfaya.
Hürriyet’in Hürriyet olmasında payları büyük yani.
*
Sayfa tasarımcılarımızın başlarında da Tuncer Taşdöğen, nam-ı diğer “Reis” var.
*
Tuncer, yani “Reis”, çok ilginç bir karakter.
Yedi kardeş... Bütün kardeşler müzisyen... Bizim “Reis”, ta 1978’de kurulan rock grubu “Devil”de hâlâ aktif olarak görev yapıyor. Nefesli saz çalıyor. Piyano çalıyor. Bas gitar çalıyor. Akustik gitar çalıyor. “Ne verirseniz çalarım” diyor. “Reis” lakabını almasının da bir öyküsü var: İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde okurken Latif Demirci, Sarkis Paçacı ve Hasan Kaçan takmış bu lakabı kendisine... Gerekçe? Kızılderililere benzemesi...
*
Tuncer ve arkadaşlarına o şahane sayfa tasarımları için bin teşekkür.
İKİ YENİ KÖŞE
“Türkiye Bunu Konuşuyor” köşesi... Fulya Soybaş imzasıyla bu Cumartesi başlıyor.
*
Çokrenkli, çok farklı, çoksesli ekonomi röportajları... Hülya Güler imzasıyla bu pazar başlıyor.
HÜRRİYET’İN EN ATAK EN SEVİLEN EN MATRAK İSMİ MÜSLÜMCÜ AHMET
SATTIĞI ürünleri arabasına yükler ve koridorlarda dolaşmaya başlar Müslümcü Ahmet...
Ön tarafına özenle yerleştirdiği Müslüm Gürses fotoğrafının bulunduğu arabası, Hürriyet koridorlarında göründüğü andan itibaren bütün gözler anında Ahmet’e çevrilir.
Sokak simidinin en güzeli ondadır...
Canan Karatay’ın gözlerinin faltaşı gibi açılmasına yol açacak pakete girmiş vicdansız gofret ve çikolatalar ondadır...
Fakat bizim Müslümcü Ahmet, bunların çok ötesinde biridir.
Girişkendir, ataktır, hoşsohbettir, çabuk kaynaşır, hemen bağlar, mavraya açıktır, tanımadığı yoktur.
Tüm bu özellikleri nedeniyle de... Bir şey almaya niyetiniz yoksa da size bir şey aldırır.
Kısacası...
Hürriyet kafeteryasında işler iyiyse... Bu biraz da bizim Müslümcü Ahmet’in bu özellikleri sayesindedir.
HASAN MEZARCI NASIL DELİRDİ?
GENÇ kuşaklar pek bilmez ama bugünlerde “Ben Mesih’im” diye ortaya çıkan Hasan Mezarcı’nın delirmesinin çok esaslı bir öyküsü var.
*
Bu öykünün içinde...
Siyaset var, hoşgörüsüzlük var, eski Türkiye var, Refah Partisi var, dönemin medyası var, üstüne üstüne gitme var.
Yani var oğlu var.
*
Hürriyet Ankara ekibinin en deneyimli siyaset muhabirlerinden Turan Yılmaz, “Hasan Mezarcı Nasıl Delirdi” başlığıyla işte bu öyküyü kaleme alıyor.
Çok yakında... Bekleyin.
Paylaş