Hıncal Uluç’un yazısı

Bağımsızdır, bağlantısızdır. Mesleğe birçok yeniliği getirmiştir. Köşe yazısı denilen olguya yeni bir format atmıştır. Köşe yazılarının üslubunun değişmesinde, konularının çeşitlenmesinde öncülük yapmıştır. Her zaman tartışılmıştır, her zaman konuşulmuştur, her zaman dikkat çekmiştir. Hiçbir zaman kendisine kayıtsız kalınmamıştır.

*

Sabah gazetesindeki köşesinde dün Hürriyet’i yazdı Hıncal Uluç.

Ulaşmak istediğimiz hedefler açısından ne kadar doğru yolda olduğumuzu bir duayenin kaleminden okumak, hepimizi çok mutlu etti.

İŞTE O YAZI...

"Hürriyet, yeniden çocukluğum, gençliğimin gazetesi, Erol Simavi’nin, Nezih (Demirkent) ve Necati (Zincirkıran) ağabeylerin Hürriyet’i olma yolunda.

O dediğim Hürriyet, ülkenin en çok satan gazetesiydi.

Rakipsiz en çok satan... Çünkü her eve girerdi. En siyasi evler bile, kendi fikirlerine göre bir gazete seçer, yanında da
Hürriyet alırlardı.

Çünkü Hürriyet haberin her türlüsüne ulaştığınız “gazete”ydi. Özel haberleri, röportajları, magazini ile de keyifli gazete!

Sevgili dostum, kardeşim Ahmet Hakan, Hürriyet’in genel yayın müdürlüğünü kabul edince üzülmüş, “Yazık... Zaten okumaktan keyif aldığım yazar sayısı on parmağımın da altına düştü, Ahmet Hakan’ı da kaybediyoruz” demiştim.

Hürriyet’in genel yayın müdürlüğü öyle ağır bir iştir...

Ama Ahmet Hakan beni yanılttı. Hem de nasıl yanılttı... Hürriyet’i, günlük gazetesi ve hafta sonu ekleriyle hızla eski günlerine koşturmaya başladı.

Fevkalade düşen satışlar,
durmadan kadrodan tasfiyeler
onlarca meslektaşın işsiz kalmasına sebep oluyordu son günlerde
her kurumda...

Ahmet Hakan Hürriyet’i bu hızla yukarı çekmeye devam ederse, bakarsınız rekabet piyasayı yeniden canlandırır. İşini kaybedenler yeniden iş bulur.

Hem kendim, hem meslektaşlarım, hem de mesleğim adına Ahmet Hakan’ı kutluyorum."

YAZIİŞLERİ MASASINDA GÜNDEMİN YANSIMALARI

AHA! Burhan Kuzu hakkında inceleme!/Serenay Sarıkaya mı, Defne Samyeli mi?/Kapalı Maraş’ta denize girecek miyiz acaba?/Burcu Esmersoy ve hortumla dövülme asla yan yana gelemiyor/İdlib ah İdlib!/Seni boykot ederim bak!/Cive Pakistan/Zindaşti kelimesi çok iyi telaffuz ediliyor/Yakup Süt de kim abi/Ben Kadir Şeker’ciyim arkadaş/İyi ki karantinalı gemide ben yokum...

BİLGİYE DAYALI ANALİZ: SEDAT ERGİN

KILI kırk yaran bir titizlik... Dosyalar üzerine büyük bir sebatla çalışma... Akademisyen titizliğiyle konulara yaklaşım... Bilgiyi esas alan isabetli analizler... Soğukkanlı ve mesafeli bir üslup... Konunun uzmanlarını bile etkileyen konuya hâkimiyet...

Sedat Ergin’in yazılarıyla ilgili söyleyeceklerim bunlardır.

*

En son İdlib konusunu ele alışında, işleyişinde ve takibinde...

İşte bu özelliklerinin tümünü gördük.

Tehlikeye ilk önce o işaret etti, gelişmeleri ilk önce o yazdı.

Sedat Ergin’in İdlib yazıları, “Dur şu İdlib konusunu bir anlayayım” diyenler için mükemmel bir fırsat sundu.

*

Sedat Ergin’in varlığı, Hürriyet için gerçekten bir şans.

HÜRRİYET’İN KEDİ VE KÖPEKLERİ ÇOK MUTLU

HÜRRİYET’in bahçesi, birçok kedi ve köpeğe ev sahipliği yapıyor.

Gazeteye girerken kedilerin, köpeklerin arasından geçiyoruz.

*

Geçen hafta kedi ve köpeklerimiz için çok şık, çok sade, çok kullanışlı ahşap evler geldi bahçeye... Yeşilli pembeli bu evlerle birlikte su kapları, veteriner desteği ve düzenli mama akışı da sağlandı...

*

Kedi ve köpeklerimizi mutlu eden bu gelişmeye sağladığı katkı için Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü’ye çok ama çok teşekkür.