Paylaş
Basında oldukça ses getiren bu kare hem görselliği hem de kareyi post ederken kullandıkları cümle nedeniyle çok etkileyiciydi. Paylaşım metni ise şöyleydi; “Güvenmek” ne derin bir kelime, aşktan öte.”İki sevgilinin bu paylaşımına yorumum “çarpıcı” olacaktı ki Twitter’da takip ettiğim bir hesabın altına paylaşılan fotoğrafın aslı düştü. Fotoğrafın aslı ise Twitter’daki bir kullanıcı tarafından şöyle post edildi “Kopya” ne kadar derin bir kelime fikirden öte.” @asilbaykara’nın bu paylaşımı ve metni tam da bugünkü konumun özeti niteliğinde.
Yukarıdaki ilk örneğim aslında ana konuma giriş niteliğindeydi. Özgün içeriğin ne denli önemli olduğunu anlatıp durduğum bir meslekteyken özgün görsel, özgün fikir, özgün irade her biri kendi başına ayrı bir değer.
Diğer bir örneğim ise Fahri Evcen ‘den. Yakın zamanda pişti olduğu gelinliğiyle dikkat çeken Evcen sosyal medyada artan takipçi sayısını Taylor Hill’in dikkat çeken pozlarının neredeyse aynısı olan bir çekimle Instagram’dan kutladı.
Yeni İlham Kaynağı Sakızdan Çıkan Maniler!
Ünlü bir şarkıcının hit olarak planlayıp, albüme aldığı şarkının aslında bir sakız markasının 2012 yılında piyasaya sürdüğü manisi çıktığını düşünün. Üstelik bir de bu mani CD, basın bültenleri, video klip gibi yerlerde söz&müzik olarak farklı bir isimle sunulsa. Bu durum ifşa olsa ama bu ünlü şarkıcımız tek kelime açıklama yapmasa, hala cikletten oluşma manisini söylemeye devam etse? Şarkıya imzasını veren söz yazarı da aynı şekilde hiçbir açıklama yapma zahmetinde bulunmasa?!
Sizin için bir hikaye yazdığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İrem Derici’nin son albümünde yer alan “Tektaş” adlı şarkının bir bölümü bir sakız markasının manisinden alıntı çıktı. Geçtiğimiz haftalarda maninin yazarının tesadüfen fark etmesiyle sosyal medyada epey bir konuşuldu ama sonra sessiz sedasız sevgili ünlümüz olay çok büyümeden bu durumdan kurtuldu. Biliyorum ki bu örneğe de çok şaşırmadınız. Çünkü ben de hiç şaşırmadım!
Ünlü isimlerin gururla kopya bir kareyi paylaştıkları, ünlü bloggerın kopya içerik ürettiği, hala yeni çıkan erkek şarkıcıların büyük çoğunluğunun Tarkan’ın sesini ve imajını taklit ettiği, dünya yıldızlarından esinlenerek (!) çekilen kliplerin yayınlandığı, estetikle tüm kadınların birbirine benzediği günümüzde “özgünlük” hayalini kurduğumuz bir beklenti.
İlham almanın, beğenmenin, takdir etmenin çok daha ötesinde, birebir kopya hayatlara dönüşen bu yeni düzen size de fazlasıyla sıradan gelmiyor mu?
Sosyal medyadan takip ettiği kişilerin aldığı takı, yediği yemek, yaptığı tatil, dinlediği müziğin yanı sıra hayat tarzını birebir kopya edilen yeni düzenimizde özgün kalarak, kopyacı kenelerden kurtulmak mümkün mü?
Vemödalen ‘ı duymuş muydunuz?
İşte tam bu konu üzerine biraz araştırıyorken izlediğim bir video ile“Vemödalen” terimi ile tanıştım. Vemödalen , “The Fear That Everything Has Already Been Done” yani her şeyin daha önce yapılmış olmasından duyulan korku demek. Bu kelimenin detayını anlamak için farklı kişilerin çektiği birbirinin tıpatıp aynısı olan karelerle dolu sinir bozucu bir video izledim. (merak edenler youtube’da bulabilir) Deniz kenarında paylaşılmaktan bıkılmayan sosis görünümlü üst bacak görünen fotoğraflar, birbirinin aynısı gün batımı kareleri, düğün gününde içi boş yapay pastayı kesen çiftler…
Facebook’ta, Instagram’da seri “like’lamak” yerine beğenilerimize, seçimlerimize birazcık da olsa kafa yorsak dünya en az bir kar tanesi eşsizliğinde, çok daha güzel bir yer olabilir aslında.
Parmak izlerimizin eşsizliği kadar özgün olmadığımız anlarda içinizi bir huzursuzluk kaplıyorsa belki de hala bir umut var demektir.
Paylaş