Paylaş
Hal böyle olunca son zamanlardaki arkadaş buluşmalarımızdaki en trend konu İstanbul’un insanlar üzerindeki ruhsal yıkım şiddeti oldu. Hayaller, gelecek planları bir an önce bu şehirden kaçmak yönünde. İstanbul’un hızla kendini ve içinde yaşayanları tükettiği günümüzde artık hiç kimse sahil kasabalarında yaşamak için emekliliğini beklemek istemiyor. Kimi girişimci ruhu ile yeni bir şehirde sıfırdan başlamak istiyor, kimi çocuğunu daha küçük bir yerde büyütmek, kaybettiği huzuruna bir an önce kavuşmak istiyor.
Sanırım bir tek gayrimenkul sektörü inanıyor hala İstanbul’da iyi bir yaşam sürdürülebileceğine. O yüzden çoğunun söylemi “İstanbul’un göbeğinde bambaşka bir yaşam”. Sahi 1000 konutluk projelerde başka bir hayat mümkün müdür?
“Acaba kaç kişi İstanbul’dan kaçabiliyor?” diye düşünürken TÜİK göç oranlarını açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, İstanbul tarihinde ilk kez göç alan değil, göç veren bir kent olmuş. Veriler şöyle diyor; 2015-2016 yılları arasında İstanbul'a 369 bin 582 kişi göç ederken, şehirden göç edenlerin sayısı 440 bin 889 kişi olmuş. Yani tam olarak 71 bin 307 kişi İstanbul'u terk edebilmiş.
Bu rakam bence İstanbul’dan kaçmayı düşünüp cesaret bulamayanlar için çok ciddi bir motivasyon nedeni.
Eğer siz hala “İstanbul, sen mi büyüksün ben mi!” kıvamındaysanız ve burada kalıp mücadele etmeye devam edeceğim diyorsanız, o zaman buraları yaşanılır kılacak güzel haberler vereyim. Geçtiğimiz Perşembe günü Beyoğlu Kurabiye sokakta çok değişik bir lokanta açıldı. Adı “Hayata Sarıl Lokanta” olan bu oluşumun amacı; sokakta yaşayan ve toplumda yok sayılan insanların hayatlarına tekrar sarılmalarını sağlamak.
Hayata Sarıl Derneği tarafından kurulan bu lokanta evsiz insanlara, psikolojik destek, mesleki eğitim, iş ve yaşam imkanı sunarak, evsiz insanların “eski evsiz” statüsüne geçmelerini sağlayacak harika bir proje. Bu lokantada gündüz herkes diğer mekanlarda olduğu gibi ücretli yemek yiyebilecek, akşam saatlerinde ise evsiz insanlara ücretsiz yemek servis edilecek.
“Ben nasıl Hayata Sarıl Lokantası’na destek olurum?” diyorsanız cevabı çok basit. Sabah 11:00 ile akşam 20:00 saatleri arasında Kurabiye sokaktaki bu lokantanın kapısından girer girmez onlara destek olmaya başlıyorsunuz. Yani öğle yemeklerinizi, akşam yemeğinizi bu lokantada ücretli olarak yiyerek ya da lokantanın içindeki “askıda yemek uygulaması” na 10 TL bağışta bulunarak evsiz kişilerin hem hayata tutunmasını hem de sıcacık bir ortamda yiyecek yemesine katkı sağlayabiliyorsunuz.
Umarım en kısa zamanda yolunuz “Hayata Sarıl Lokanta”sından geçer ve sizin de bu iyilik dolu bu projeye bir katkınız olur!
Paylaş