Paylaş
Pandemide yurt dışı seyahati nasıl oluyor kısmını deneyimledikten sonra gelelim Polonya’nın Gdansk kentinde düzenlenen Red Bull BC One dünya finali deneyimlerime… Breaking olarak anılan break dans aslında temelleri 1960’lara kadar uzanan bir dans dalı. DJ kültürü, grafiti, sanat ve atletizmin de köklerinde yer alan bu dans kültürü, bir MC’nin de etkinlik boyunca hem dansçıları hem de izleyicileri motive etmesiyle sonsuz bir heyecana sahne oluyor.
Bu sene Polonya’nın Gdansk şehrinde düzenlenen 2021 Red Bull BC One dünya finalinde dünyanın dört bir köşesinden gelen B-Boy ve B-Girl’ler birincilik için yarıştılar. 30’u aşkın ülkeden 32 finalistin yarışacağı bu büyük finalde, ana kadroya katılmak üzere Türkiye’den B-Boy Jester ve B-Girl Jemrai da yer alıyordu. 6 Kasım Cumartesi akşamı gerçekleştirilecek büyük final öncesinde yapılan yarışlarda 4 B-Girl ve 4 B-Boy finallere katılmaya hak kazandı. Bu yarışlarda Jemrai ve Jester da dans pistinde mücadele ettiler. Gdansk’a gelir gelmez ayağımızın tozuyla etkinlik mekanına giderek Jester’ın ve Jemrai’nın katıldığı atışmaları izledik. Böylesine uluslararası hem de uzun soluklu bir dans yarışmasında Türk dansçıları görmek beni inanılmaz gururlandırdı. Jester ve Jemrai ile dans pistindeki mücadelelerinden sonra kısa bir söyleşi de yaptık.
Türk Finalistler Neler Anlatıyor?
2010 senesinde break dans yapmaya başladığını belirten Jester, bunun dev bir kültür olduğunu yurt dışındaki yarışmalara gittikten sonra fark ettiğini söyledi. Breakingin kişinin kendini ifade etme sanatı olarak da yorumlandığını belirten Jester, dans eden kişinin anlatacak bir hikayesinin olmasının bu dansı daha da farklı bir yere taşıdığını belirtti. Break dansta yeterli antrenmana sahip değilseniz yarışmalarda geride kalmanın kaçınılmaz olacağını belirten Jester, kişinin bir tarz ve kendine ait bir hareket kabiliyeti bulmasının o dansı daha da özelleştirdiğini aktardı.
Bu seneki dünya finalinde B-Girl’lerin ilk defa B-Boy’lar ile eşit sayıda yarışmacıyla finalde olmasının önemini Jemrai’e sorduğumda dünyada bu akımın giderek arttığını söyledi. Jemrai, Türkiye’de break dans anlanında daha gidilecek yol olduğunun altını çizerken, Paris’teki 2024 Yaz Olimpiyatları’nda Breaking’in de yer almasının her şeyi olumlu yönde değiştireceğini tahmin ettiğini söyledi. Bu kültür içinde çok sayıda opsiyonun var olduğunu belirten Jemrai, break dans yapan kişinin bunları deneyimlemesinin kendisine daha çok şey kattığını da aktardı.
Deneyimin önemli olmasının yanı sıra pratik yapmanın break danstaki başarıya katkısının büyük olduğunu hem Jemrai hem de Jester çok kez tekrarlarken, Avrupa’da birçok dansçının sokakta yaptığı performanslarla deneyimlerini arttırarak bu alanda daha da tecrübeli hale geldiklerini belirttiler. Mimar olan Jemrai iş hayatı ve break dans dengesini zaman içinde daha da iyi oturttuğunu söylerken, Jester küçük yaşlardan beri hep dans etmek istediğini, hayatının dans ile devam etmesini arzu ettiği için Mimar Sinan Üniversitesi’nde şimdilerde Çağdaş Dans okuyarak bu eğitimin de kendisine katacaklarıyla ilerlemeyi hedeflediğini söyledi.
Jester ve Jemrai break dans dünyasının ve kapsadığı bu büyük kültürün aslında hayata tutunmak için bir sebep olduğunu ve bunun da merkezinde sevgi olduğunun altını çizdiler. Türkiye’nin bu alanda henüz büyük başarıları olmasa da bunu ilk başaranlardan biri olacağını söyleyen Jester ‘iyi dans ediyorsun’ yerine ‘çok güzel bir tarzın var’ denmesinin onu en çok mutlu eden yorum olduğunu belirtti. Her ikisine de lakaplarını nasıl seçtiklerini sorduğumda Jester ilk dansa başladığı zamanlardan bu ismi seçtiğini söyledi. Jester kelime anlamıyla soytarı demek… Geçmiş zamanlardaki krallıklarda soytarıların rolü çok büyükmüş. Bu takma adı seçmesindeki sebep, soytarıların krala kendi adıyla hitap edebilen sayılı kişiler arasında bulunması, akrobasi gösterileri yapmaları ve hatta tarihte bazı krallıkların yükselip yok olmasına dahi etki edecek kadar önemli olmalarıymış. Jemrai ise kendi ismi Cemre’den yola çıkarak bu lakabı seçmiş. Cemre ismi Ural Altay mitolojisinde baharı getiren cine verilen isim olmasına ek olarak, uzun süredir samuray iltifatını almasından da ötürü bu iki durumu birleştirerek lakabını Jemrai olarak belirlemiş.
İngiltere Breaking Sahnesinin Eski Yıldızlarından Sunni
Türk finalistlerin yanı sıra, Red Bull BC One All Star’larından Sunni ile de özel bir söyleşi yaptık. Böyle bir takımın parçası olmasından ötürü her zaman gurur duyduğunu dile getiren Sunni, İngiltere’ye seneler önce bu alanda ilk başarıları getiren isimlerden biri. Dansındaki spontanlığı ve doğallığı nasıl sağlayabildiğini, hangi hareketi nerede yapacağına nasıl karar verdiğini çok merak ettiğim için Sunni’den bunları duymak çok istedim. Her şeyden önce başka bir dansçı ile karşılaştığında, o mücadele anında karşıdaki kişinin dansını izlediğini ve ona göre şekil aldığını belirtti. Bunun bir anlamda karşımızdaki kişiyle diyalog kurmak gibi olduğunu anlatan Sunni, dans ederken hangi hareketle devam edeceğine bu akışa göre karar verdiğini söyledi.
Bu alana yeni adım atan dansçılar içi ise, hiçbir adımı hızlı atmamalarını, dans adına yaptıkları her çabanın mutlaka pozitif bir gelişme olduğunu ve onlara mutlaka bir fayda sağlayacağını unutmamaları gerektiğini söyledi. Saf yeteneği olan biriyle çok çalışarak daha iyi dans edebilen birinin farkını bir dünya yıldızına sormadan edemedim. Sunni yeteneğin kesinlikle kişi için çok büyük bir şans olduğunu vurgularken, break dans gibi içinde çok fazla alt katmanı olan bir dansın daha iyi yapılabilmesinin çalışmadan imkânsız olduğunun da altını çizdi. Kişinin odaklanmasının ve çok çalışmasının onu zaman içinde çok iyi bir dansçı yapabileceğine kendisinin de şahit olduğunu belirten Sunni, 2024 senesindeki Paris Yaz Olimpiyatları’nda çok iyi adayları izleyebileceğimizi ve bundan dolayı büyük gurur ve mutluluk duyduğunu ifade etti.
Büyük Final ve Kazananlar!
6 Kasım günü büyük final günü geldiğinde açıkçası ben de herkes gibi bu heyecana kendimi kaptırdım. Gdanks’a 30 dakika mesafede ERGO Arena’da yapılan final etkinliğine gittiğimizde yine tüm konuklar aşı kartı kontrolleri ile alana giriş yaptı.
Final etkinliği, biletler üzerinde belirtildiği gibi tam 17:30’da başladı. Final yarışmasında hem B-Boy’lar hem de B-Girl’ler tüm hünerlerini dans pistinde sergileyerek, yer çekimine meydan okudular. 16 kişiden 8‘e, 8’den sonra 4’e ve en sonunda 2 kişiye düşen finalde, dansçıların her hareketinde ben de hop oturup hop kalktım. Favorilerim dansçıların figürleriyle sürekli değişti ama özellikle B-Boy’larda Amerika’dan katılan Flea Rock ile Kazakistan’dan yarışan Amir’in mücadelesini sanırım hiç unutmayacağım. Özellikle finalin sonlarına yaklaştığımızda, 4’lü grupların final mücadelesinin yapıldığı ve son 2 adayı belirlediği yarışlarda Ergo Arena’da sanırım herkes nefes bile almadan dans pistini izledi.
Red Bull BC One Dünya Finali'ne katılmaya hak kazanmak için, 30 ülkeden 60'tan fazla eleme etkinliğinden çıkan yarışmacılar, 24 dansçıdan oluşan davetli kadrosuyla birlikte ülkelerini temsil etme fırsatı için yarışmıştı. Bu senenin bir diğer önemli yanı ise Red Bull BC One Dünya Finali’nde, bu etkinliğin başlangıcından bu yana ilk kez en çok ve erkeklerle eşit sayıda kadın dansçı finalde yer aldı.
Yaklaşık 4 saat süren final gecesinde B-Boy’larda finalde Kazakistan’dan Amir ve Canada’dan Phil Wizard’ın büyüleyen yarışına şahit olduk. Amir’in sakinliği, Phil Wizard’ın neşeli ve izleyicileri yanına alan sempatik duruşuyla B-Boy finali gerçekten de büyük bir yarışa sahne oldu. Last Chance Cypher'da önce ABD'den Morris'i, ardından Fransa'dan Pac Pac'i yenerek finale kalan B-Boy Amir, büyük finalde de Phil Wizard’ı yenerek Red Bull BC One 2021’in kazananı oldu. Henüz 24 yaşındaki Amir böylece 18 ülkenin katıldığı dünyanın en büyük break dans yarışlarından birinde adını tarihe yazdırmış oldu.
B-Girl’lerin final mücadelesi de büyük bir yarışa sahne oldu. Logistx adıyla Amerika’dan yarışmaya katılan, 18 yaşındaki Red Bull All Star Logan Edra nefeslerin tutulduğu bu özel gecede Rusya’dan katılan B-Girl Vavi’yi yenerek birinci oldu. Bu birincilik ile Red Bull BC One’da son iki senenin kazananı olan Rus B-Girl Kastet’i de tahttan indiren Logistx, ayrıca Red Bull BC One kazananı olan en geç B-Girl unvanının da sahibi oldu. Heyecan dolu finalden sonra Logistx ile duygularını öğrenmek için konuştuğumuzda, elinde tuttuğu Red Bull BC One kemeriyle hala heyecandan titriyordu. Bu başarının kendisi için tam anlamıyla bir rüya olduğunu belirten Logistx, bu anı yaşamayı çok sefer hayal ettiğini, kazandığı unvanın sadece bir başlık, bir kemer değil; aynı zamanda bu alanda temsil ettiği değerler olduğunun da altını çizdi.
Paylaş