Paylaş
Kamufle bu projede yer aldığı için memnuniyetini dile getirerek sohbete başladı. İçinde bulunmanın kendisi için unutulmaz bir deneyim olduğunu belirten Kamufle, 64 satır analog bir şekilde derdini anlatmanın kişinin gerçek bir MC olduğunun kanıtı niteliğindeki vurgusunun altını çizdi.
Baneva ise günümüzde şarkı yaparken genelde törpüleyici olmak durumunda hissettiğini belirtti. Diğer yandan Red Bull 64 Bars projesinde kendisini tamamen özgür hissettiğini söyledi. Tek düzeleşmeyen akışın ona çok iyi geldiğinin önemini belirten Baneva, kendisinin de bu yönünün güçlü olmasından ötürü özellikle bu şarkıda kendisini %100’e yakın gerçekleştirdiği bir aktivite olduğunu söyledi.
Bu proje kapsamında ortaya çıkarttıkları şarkı hakkındaki hislerini her iki isme de sordum. Kamufle ‘Anlamayanlar da’Var’ şarkısı için son 10 yılının bir özeti olduğunu belirtti. Tecrübelerinin ve içinde bulunduğumuz dünyayı içselleştirip betimlediği bir 64Bars serisi oluşturduğunu söyledi. Şarkıdaki komposizyonu tek bir kafiye üzerine odaklanarak gerçekleştirmeye özen gösterdiğini de belirtmeden geçmedi.
‘Before The MANEN’ şarkısı için Baneva, genellikle kelime oyunları ve sürekli değişen akışıyla ön planda olan bir tarz ürettiğini belirtti. Her zaman olduğu gibi hem yeni hem de eski hisleri aktardığını belirten Baneva, ortak paydada birleşen bir ana fikire dayandığını onun da ‘değerlerinden ve farkındalığından çekinme, onları temsil et’ olduğunu söyledi. Her dörtlükte bu ana fikir altına yazdığı barlar olduğunu ve dinleyicinin buna dikkatini çekmek istediğini vurguladı.
Son senelerde yükselen rap, hip&hop sahnesinin onların nazarındaki durumunu da öğrenmeden sohbetimizi bitirmek istemedim. Kamufle, hip-hop kültür olarak hala yerinde bir abide gibi durmaya devam ettiğini söylerken, bu işe uzun zamandır gönül veren insanlar ve birkaç yetenekli isim dışında maalesef Rap müzik tamamen popüler kültürün kuklası haline geldiğini aktardı. ‘Eleştirdiğimiz şeye dönüştüğümüzü görmek üzücü’ diye sözlerine devam eden Kamufle, onları ve bu işi eğlence müptelası insanlarla bir noktada aynı potaya koymalarının canını sıktığını belirtti. Yine de onların vizyonunun ve duruşunun her zaman aynı ve daim kalmaya devam edeceğinin de altını çizmeden geçmedi.
Baneva ise rap, hip&hop sahnesinin gelişmekte olduğunu gözlemlediğini belirterek girdi söze. Ülkemizde rap popülerleştikten sonra yeni gelenlerin bu işi yaparken etkisi altında oldukları şeylerin çok değiştiğini söyledi. Bu durum çeşitliliği tetiklerken bir yandan da aynı histe şarkılar çıkmaya devam ettiğini sözlerine ekledi. Stil eksikliğinin önemini vurgularken, bilinçli bir tarafın olduğunu onun da yüzde sekseninin eskinin müziğinin etkisi altında kaldığını aktardı. Maalesef bu ekolleri geliştiren yenilerin de çok olmadığını belirten Baneva, bu durum negatif gibi olsa da durumun pozitife döneceğini, bütün bunların gelişimin bir parçası olduğunu belirtti.
Red Bull 64 Bars Türkiye serüvenine Türkçe Rap dünyasının en iddialı isimleriyle birlikte hız kesmeden devam ediyor. Rap müzik ekseninde 64 satırlı şarkıların üretildiği ve Türkçe Rap alanında yepyeni bir meydan okuma niteliği taşıyan Red Bull 64 Bars serisi, sene boyunca yaratıcılığın arenası olmayı sürdürüyor. Meraklısına, kaçıranlara duyurulur!
Yeni Çıkış
Islandman, Cem Karaca – Yorgunum Kaptan
Geçtiğimiz hafta Islandman nefis bir şarkı yayımladı.
Cem Karaca ve Nazım Hikmet’i buluşturan ‘Çok Yorgunum’a Islandman’den yeni bir düzenleme geldi. Islandman, uzun bir süredir konserlerinde performansıyla dinleyicisini etkileyen, Cem Karaca’nın 1984 senesinde çıkarttığı ‘Çok Yorgunum’ şarkısı şimdi yeni düzenlemesiyle ‘Yorgunum Kaptan’ adıyla artık tüm dijital platformlarda yayında.
1984’te Cem Karaca Ab in den Orient-Express adlı tiyatro oyunu için ‘Die Kanaken’ isimli bir albüm kaydetmiş. Söz konusu albümdeki tek Türkçe şarkı Nazım Hikmet’in ‘Mavi Liman’ şiirinden Cem Karaca’nın bestelediği ‘Çok Yorgunum’ eseriymiş.
Şiirin yazıldığı 1957’den, bestelendiği 1984’e, şimdi de 2022’ye kadar gelen uzun bir yolculuğu aktaran çok özel bir şarkı ‘Yorgun Kaptan’. Islandman ‘Die Kanaken’ albümünün tek 45’liği olan ‘Çok Yorgunum’un plak kaydını dinleyerek başladığı süreç, çok geçmeden yeni bir üretime ve şarkının bugünkü düzenlemesine dönüşmesine vesile olmuş.
Islandman’ın birçok şarkısı var favorilerimde, ama bu şarkının hikayesi, seneler içindeki yolculuğu ve şimdi yeni düzenlemesiyle bizlere ulaşması bana çok kıymetli geldi.
Güneş Özgeç – Öpüşünle Boynumdan
Güneş Özgeç yazın bitişini, sonbaharın gelişini yeni bir şarkıyla kutluyor: ‘Öpüşünle Boynumdan’.
Sözü ve müziği kendisine ait şarkının hissi üzerinde çalışırken varoluş kaygısı, zaman algısı gibi soruların kişinin aşık olduğunda bir anda ortadan kaybolup, yaşama daha sıkı bağlanma haline çabuk geçişi düşlediğini, şarkının melodik detaylarını bu duygular üzerine kurduğunu belirtmiş.
Yeni şarkının görsel dünyası Güneş Özgeç’in bir çocukluk fotoğrafından alınan ilhamla Yaren Avcı tarafından analog olarak çekilmiş. Kapak düzenlemesi Dilhan Şeşen tarafından yapılan şarkının lyric videosunu ise Güneş Özgeç DIY usulüyle yapmış. Temmuz 2021'de yayınladığı ''Bence Gerçek Hepsi'' ile başlayan süreçte, şarkının tüm aranje, enstrümanlar ve prodüksiyonunu tek başına yapmaya başlayan sanatçı, bu yeni çıktığı yoldaki adımlarını sürdürerek ''Düş'', ''hiç?'', ''Gezdir Beni'' ve şimdi ''Öpüşünle Boynumdan''i aynı şekilde yine tamamen kendi düzenlemiş.
Güneş Özgeç, naifliği ve duygu dünyasını müziğiyle dinleyicisine tek dinleyişte aktarmayı başaran özel isimlerden. Yeni şarkısı da bu durumun en güzel örneklerinden biri olmuş.
Paylaş