Paylaş
İlk albümlerini senelerce dinleyip kendimce hafızamda sabitledikten sonra, grubun vokali Arın ile zaman zaman bir araya gelip ikinci albümün ne zaman çıkacağına dair ondan her defasında bir çıt bilgi almak için türlü numaralar yaptığım doğrudur. Ben sormaktan bıkmadım, o da sabırla benim yeni albüm baskılarıma direndi. Benim gibi bu anı bekleyen müzikseverler muradına eriyor; sonunda ‘Kül’ yepyeni şarkılarla, ‘Ait ve Dair’ albümü ile geri döndü.
İlk albüm grup üyeleri üniversitedeyken kurulan ve o hayalin, o dönemin enerjisinin bir araya getirdiği ivme ile hazırlanmış. Mezuniyet dönemi albümün çıkışına denk geldiğinden albüm çıktığında 2 grup üyesi iş sebebiyle yurt dışına gittikleri için ekipten ayrılmışlar. Dolayısıyla ilk albüm yayınlandığında grup aslında yola çıktığından başka bir grup olarak hayata adım atmak durumunda kalmış. Kül yeni yapısıyla 2 senelik konser dönemi geçiriyor ve sonrasında grup üyeleri kendi hayat koşturmasına odaklanıyor. İş ve özel hayat dengelerinin oturması, Ankara’dan İstanbul’a taşınma süreçleri ilk albümden sonraki yeni bir albümün hayata geçme dönemini de erteledikçe ertelemiş.
Her ne kadar süre 8 sene gibi dev bir zaman dilimi olsa da, onlar yeni şarkılar üzerine çalışmaktan vazgeçmemişler. Son 2.5 senedir şimdiye kadar köşeye attıkları mini demolar, riff’ler kısacası sandıklarında biriktirdikleri ne varsa hepsini ortaya döküp, artık yeni albüm için kolları yeniden sıvamışlar. Bütün bunlar olurken grubun ilk günkü gibi bugün de tek değişmeyen ideali ‘sevdikleri müziği yapma’ ana fikri hiç değişmemiş. ‘Ait ve Dair’ albümü tıpkı ilk albüm gibi ticari bir amaç güdülerek hazırlanmış bir iş değil; aksine Kül, müzik adına neyden zevk alıyorsa onu yazmış ve bestelemiş sonra da albüm için stüdyoya girmiş.
‘Artık Güçler Dengede’ albümünden grubu tanıyanlar hatırlayacaktır, grubun önemsediği söz ve beste hassaslığı yeni albüm ‘Ait ve Dair’de de devam etmiş. Özellikle ilk albümden sonra grup yeni haliyle müzik yapmaya başladıkça, birlikte konserler verdikçe ortak bir kimya oluşturmuşlar. Bu kimya birlikte yaptıkları müziği seneler içinde ortak bir dile dönüştürmüş ve bu uyumla yeni besteler, şarkılar ortaya çıkmaya başlamış. 8 sene uzun bir vakit gibi gelse de, Kül sabırlı ve daha iyisini üretmeye kitlenmiş.
‘Ait ve Dair’ ilk albüm ‘A.G.D’ye kıyasla daha içe dönük bir albüm diye anlatıyor grubun vokali Arın Kuşaksızoğlu. Bir albümün adının nereden geldiği benim için her zaman büyük bir merak konusudur. Kül gibi şarkılarında hikâyeler barındıran, onları dinledikçe, zamanla bir puzzle gibi çözmek gerektiği için ister istemez bu albümün de başlığı ben de merak çanlarını çaldırdı.
‘Hissiyat’ için bazı kavramlar belirlemek gerektiğini söyleyen Arın albümün adının nereden geldiğini buradan yola çıkarak anlatıyor. Şu an içinde bulunduğumuz zamana dair hayatımızda yer alan, kültür, ülke, dünya, insanlık, teknoloji, eşitlik gibi aklımıza gelen ne kadar güncel durum varsa bunlarla alakalı kendimizde nasıl bir karşılık buluyorsak bütün bunlara dair ne hislerden ötürü ‘Ait ve Dair’ başlığı çok uygun gelmiş. Albümün adının ‘Ait ve Dair’ olmasının bir diğer sebebi de, grup yaptığı müziğin sanat yönüne çok önem verdiği için sanat eseri denilen şeyin bu işi icra edenlerin kendi zamanına ait ve dair olması
gerektiğini düşünüyorlar. Biraz her şeyden kendilerini soyutlayarak bu zamana ait ve dair olan her şeye kuşbakışı bakıp onu anlatmak istediklerini belirtiyorlar.
Bu albümdeki sözlere gelince grubu neler besledi, bu sözler nasıl ortaya çıktı derken hepsinin ortak olarak söylediği ‘hayata dair fikir beyan etmektense daha çok ne olduğunu ortaya koymak istedik’ diyorlar. 8 senelik bir aranın aslında zaman anlamında ve olgunluk bakımından onlara kattıklarını şarkılara da yansıttıklarını belirtiyorlar. Arın, Kül’ ün şarkı sözü yazma ve kendini anlatma şekli için yarattığı soyut bir evreni olduğunu belirtiyor. Bazı öyküler eşliğinde bazı fikirlerle alakalı küçük telkinlerde bulunarak, bir nevi senaryo yazdıklarını anlatıyor. Kimi zaman şarkıların hepsi birbiriyle alakalı olsa da, bazen aralardaki verdiği ipuçlarıyla ana hikâyeye dair de atıflarda bulunuyor. Sözlerde çok katmanlı bir yapı kurmaya çalıştığını söyleyen Arın, albüm için söz yazmaya başladığında divan edebiyatından eserler okuyup bu kadar derin konuları nasıl böylesine net ve basit şekilde anlattıklarını incelediğini belirtiyor.
‘Ait ve Dair’in nefis fotoğrafları Begüm Koçum imzalı. Benim nazarımda övgü sıfatları dolu olan Kül, Begüm’ün fotoğraflarıyla daha da nefis bir hal almış. Bu görsellerin yeni albüm ‘Ait ve Dair’in plak formatı çıktığında kendisinden daha da çok söz ettireceğine eminim. Dolayısıyla plak formatını ben de dört gözle bekliyorum. Grup yeni albüm için bir arada geçirdikleri dönemin kendilerine çok iyi geldiğini, ‘Ait ve Dair’in sürecinin onlara yeni bir bakış kabiliyeti kattığını belirtiyor ve bundan sonra arayı daha fazla açmadan daha çok yeni şarkı yayınlayabileceklerinin sinyalini veriyorlar.
‘Kan Revan’ albümdeki tüm şarkılara referans veren ve albümün tamamını toparlayan bir şarkı olarak sonda bize ve bu güzel albüme veda ediyor. Albümün lansman konseri 22 Mayıs’ta IF Beşiktaş’ta olacak. Grup genel itibariyle yaptıkları müzikle başka bir yolun peşinde olduğunun altını çiziyor. Bu yaptıkları albümlerin yapısıyla da, verdikleri ve verecekleri konserlerle de ve bundan sonra üretecekleri her şey için geçerli bir felsefe aslında.
Kül şu sıralar yeni albümün lansman konseri hazırlıklarının yanı sıra albümden Yalanlar Yılanlar’a klip çekmeye hazırlanıyor. Diğer yandan yakın gelecekte olur mu bilinmez ama grubun İngilizce EP üzerine de kafalarında fikirler geziniyor. Rutin olmayan, farklı bir yoldan giden ve bunu yepyeni bir dille anlatan Kül’ü 8 sene beklemeye değecek nefis bir albüm bekliyor bizi.
Yıldızlar: Yalanlar Yılanlar, Miras, Çölde Bir Konak, Tanık, Mumlar ve Çiçekler
Oscar’ımı Verdim Gitti: Deliler Gemisi, Kan Revan, Bu Göğün Altında
Paylaş