Paylaş
Piyasalar geçen hafta Yılmaz-Baykal anlaşması ve enflasyondaki düşüş ile ile moral buldu. İki liderin uzlaşmasının ardından faizlerde düşüş hızlandı, borsa ise önceki haftalarda kaybettiğinin büyük kısmını yerine koydu.
Aslında geçen hafta yaşananlar piyasalar açısından kendi çapında bir dönüm noktası niteliğindeydi. Çünkü bunlar, piyasaların yönünü değiştiren gelişmelerdi.
Önceki haftalarda Asya'daki süren karışıklıklar ve Rusya'da patlak veren kriz, dünya borsalarında olduğu gibi Türkiye'yi korkuttu. Türkiye'yi Asya'daki gelişmelerden çok, Rusya krizi sarstı.
Yabancıların Moskova Borsası ile aynı kefeye koymaları nedeniyle İMKB'de önceki hafta yaşanan büyük çöküş, geçen haftanın ortalarına kadar sürdü. Sadece İMKB değil, bono piyasasında da yabancı fonlar portföy boşalttınca, faiz ve döviz piyasalarında büyük tedirginlik yaşandı.
Keza yabancı, İMKB'de hisse senedini satarken endeksi düşürmüş, bono piyasasında kağıtlarını boşaltırken de faizleri tırmandırmıştı. Bununla kalmayıp, eline geçen parayı dolara çevirdiği için dövizde de kurları hareketlendirmeyi başardı.
Piyasalardaki tedirginlik geçen hafta ortasına kadar sürdü. Çarşamba gününe ise piyasalar iki büyük beklentiyle girdi. Bu beklentilerden biri mayıs ayı enflasyon rakamlarının açıklanacak olması, diğeri de siyasetin seyrini netleştirecek olan Yılmaz - Baykal görüşmesiydi. Her beklenti de, piyasaları ratahlatacak şekilde sonuçlanmıştı.
Piyasaları en çok sevindiren iki liderin özellikle Nisan 1999'da seçim yapılması konusunda uzlaşmış olmasıydı. Bu uzlaşmanın ardından tırmanışa geçen borsa, haftayı yüzde 9.5'lik primle, 4 bin puanın üzerinde kapattı. Gecelik faiz ve repo oranları da enflasyondaki düşüşün ardından yüzde 60'a kadar geriledi.
Bazı yabancıların terkettiği bono piyasasında da oranlar, yüzde 85'e kadar geriledi. Enflasyon düşüşüne paralel bankalar da mevduata uyguladığı faizi ikişer üçer puan birden düşürmeye başladılar. Faizlerdeki düşüş önümüzdeki haftalarda da sürebilir.
Dövizde Merkez Bankası'nın zorunlu devir kabul etme kararının ardından artan satışların da etkisiyle Türk Lirası geçen hafta dolar ve mark karşısında değer bile kazandı. Zaten dövizde, mevsimlik hareketlerin de etkisiyle en durgun günlere giriliyor.
YILMAZ'IN BİLANÇOSU
Her ne kadar hükümet ortağı DTP Lideri Cindoruk, karşı çıksa da, Yılmaz ve Baykal'ın uzlaşması ile çok kısa vadeli de olsa siyasi belirsizlik ortadan kalkmış gözüküyor. Umarız uzlaşma, Meclis'te bazı icraatlarla hayata geçirilir, bekleyen tasarılar yasalaştırılır.
Yılmaz, önündeki altı aylık iktidar döneminde gerçekten icraat yapmayı başarırsa, yılsonu bilançosu parlak olabilir. Bundan da partisi dahil, herkes kazançlı çıkacaktır. Yılmaz, Nisan 1999 seçimleri öncesinde de, meydanlarda ‘‘gerçek’’ icraatlarını anlatma fırsatını yakalayabilir. Kimbilir, belki Başbakan da, istifa kararını bunları düşünerek vermiştir.
Siyasilerin gölgesinden şimdilik kurtulan piyasalarda bugünlerde ise Rusya krizinden korkup çıkan ve dövizde bekleyen yabancıların tavrı belirleyici olacak. Bu yüzden bono ve borsada yabancılar yakın takipte.
Paylaş