Paylaş
Herkes, her cephede, 18 Nisan seçimlerine odaklanmıştı. Böyle bir atmosferde, herkes yeni hesaplar yaparken, birileri kendi çıkarlarını kurtarma uğruna, çıkıp bu konsantrasyonu bozunca, ortalık toz duman oluverdi.
Geçen hafta başından itibaren yaşanan siyasi gelişmeler piyasalarda da, trendleri değiştirecek türdendi.
Sadece bir aylık süre kalmışken, seçimlerin ertelenmesinin istenmesini kimse kabul etmiyor olabilir. Meclis'i toplamaya kalkışan küskün milletvekilleri de, seçimi erteletmek amacıyla başlattıkları imza kampanyasından sonuç çıkmayacağının farkındaydılar.
Kampanya, sadece seçimlerde aday gösterilmeyen milletvekillerinin Meclis'i toplama girişimi olarak kalsaydı, sonuç alınması imkansızdı.
Fakat Meclis'in olağanüstü toplantıya çağırılması için düzenlenen imza kampanyasına, Fazilet Partisi milletvekillerinin, Erbakan'ı tekrar siyasete dahil etmek koşuluyla desteklemesi, her cephede planlanan hesapları tehlikeye sokmaya başladı.
Meclis'in olağanüstü toplanması, seçimlerde kazanmaya oynayan siyasilerin yanısıra, piyasalarda da sarsıntı yarattı. Gerek faizlerde, gerekse borsa cepehsinde hafta boyunca siyasi gölge hissedildi.
Geçen hafta başında bono oranları sürpriz bir şekilde, 7 aylık bir aradan sonra ilk kez, düşük enflasyon desteği ile yüzde 100'ün altına geriledi.
Fakat küskün siyasetçilerin bilinen girişimleri yüzünden başlayan tedirginliğin etkisiyle, bono faizleri yüzde 100'ün altında fazla kalamadı. Borsa cephesinde de haftanın ilk yarısında siyasi tedirginlik ağır bastı.
Haftanın ikinci yarısında ise Fazilet Partisi ve CHP'lilerin, seçimlerin ertelenmesine karşı oldukları yolundaki açıklamaları, piyasalara yeniden moral aşıladı. Bono faizleri, yüzde 100'ün altına inmese de, bu seviyenin üzerinde yükselişi durdu.
Fakat seçimlerin ertelenmeyeceği yolundaki açıklamalar, asıl borsada etkili oldu. Fazilet Partisi'nin açıklamaları ile umutlanan borsa, üçüncü denemesinde 4 bin puanı aştı. Borsa, Meclis'in hafta sonunda olağanüstü toplantısına karşın, hafta sonunda küçük çapta da olsa artışını sürdürerek, 4 bin puanın üzerinde kapandı.
Böylece İMKB'nin de, diğer borsalarda olduğu gibi, global krizin yolaçığı zararların önemli bir bölümünü kapattığı söylenebilir.
Peki bundan sonra ne olacak?
Seçimlerin ertelenmesine kimse ihtimal vermiyor.
Gelişmekte olan piyasalar arasında, 1999'da en fazla prim yapan İMKB'ye yabancılar da girmeye başladı. İMKB'nin şubat verilerine göre, yabancılar geçen ay borsada yaklaşık 250 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdiler.
İMKB'deki yabancı işlemlerinin ne kadarı ‘‘gerçek’’ olduğunu kestirmek zor. Bu işlemlerin önemli bir bölümünün, ‘‘bıyıklı’’ yabancıların yurtdışındaki paraları ile gerçekleştirildiği konuşuluyor.
Fakat en azından, bizim bıyıklılarla birlikte gerçek yabancıların da İMKB'de küçük çaplı alımlar yapmaya başladığı da bir başka gerçek. Yabancılar yüzde 100'lük bono faizlerini cazip buluyorlar.
Dünya borsalarının geçen yıl uğradıkları kayıpları telafi ettikleri bir ortamda İMKB'nin de önü açık. Seçim sonrasında Türk piyasalarından çok umutlu olan yabancıları, şimdilik tek korkusu siyaset. Siyasetteki son durum için ise yerli yabancı herkesin gözü Meclis'te.
Paylaş