Paylaş
Dünya borsalarında global çalkantının sonu henüz görünmüyor. Asya'dan başladı, Rusya'ya sıçradı. ABD ise Monica skandalıyla sarsıldı.
Bu yıl çok büyük badirenin yaşandığı uluslararası piyasalarda, henüz yaşanmamış bir felaket daha bekleniyor. O da Çin'de devalüasyon.. Fakat bir gerçek var ki, büyük felaketlerin çoğu geride kaldı.
Geçen hafta ABD Başkanı Clinton itiraflarıyla rahatlayan New York Borsası'nda kısa süreli bayram havası esmeye başladı. Dow Jones Endeksi hızlı yükselişe geçince, Uzakdoğu ve Avrupa borsaları da peşine takıldı.
Artık global dalgalanmalardan anında etkilenen İMKB de, dünyadaki bu yükselişe ayak uydurdu ve binde 6 oranında prim yaptı.
Bizim borsadaki tepki niteliğindeki çıkışı, biraz da içerdeki olumlu beklentiler destekledi. Devlet Bakanı Güneş Taner, hafta içinde yaptığı bir açıklamada, bankalararası işlemlerde uygulanmak olan stopajın kaldırılabileceği mesajını verdi. Taner'in bu mesajıyla İMKB, perşembe günü dünya borsalarındaki düşüşe rağmen yüzde 5'ten fazla prim yaptı.
Ancak İMKB haftanın son gününde yine dünya borsalarındaki, özellikle Rusya'daki gelişmelerden fazla uzak kalamadı ve inişe geçti. Böylece hafta içinde kazanılanların büyük bölümü, hafta sonundaki sert düşüşle geri verilmiş oldu. Yani İMKB'de global dalgalanma hâlâ ağır basıyor.
Asya krizi nedeniyle İMKB'den kaçabilen kaçtı. Rusya krizi nedeniyle, hisselerini satıp çıkmak isteyenler hâlâ var. Yabancılar sadece İMKB'de değil, bono piyasasında da satışta. Yabancıların İMKB'de 3-4 ay öncesinde yüzde 55'in üzerinde olan payı, bugünlerde yüzde 40'lara gerilemiş durumda.
Bono piyasasında da büyük miktarlarda yabancı satışı var. Artık Hazine'nin son dönemde düzenlediği ihalelerde yabancıların adı bile geçmiyor. Bir süredir itfası gelen bonolardan aldıkları paralarla, yeni ihalelere girmek yerine döviz alıp, gidiyorlar. Ayrıca vadesi daha uzun olan kağıtlarda da ikinci elde satma yoluna da giden yabancıların döviz alımları Merkez Bankası'nın rezervlerini eritiyor.
GLOBAL DÜŞÜŞ NEREYE KADAR?
Fakat bu global çöküntü sonsuza kadar devam etmeyecek. Rusya'da, başbakanının ifadesi ile ‘kriz yeni başlıyor’ ve aşılması zaman alacak. Bu krizin o ülkede yolaçacağı şirket iflaslarının diğer ülkelere de aynen yansıması düşünülemeyeceğine göre..
Bir noktadan sonra her ülke ve piyasası da, kendi dinamikleri doğrultusunda yolunu çizecek.
Yabancıların borsanın yanısıra bono-tahvil piyasasından da uzaklaşmasında, maliyeti artıran, faizleri yükselten stopaj uygulamasının etkisi olduğu bir gerçek.
Stopaj uygulaması yüzünden Hazine açtığı ihalelerle borçlanmakta zorlanırken, mevduat tabanını kaybetmek istemeyen bankalar da faizlerini tekrar yükseltmeye başladılar.
Taner'in geçen haftaki stopaj mesajı ile birlikte, borsa yükselişe geçerken, bono oranlarının 3-4 puan birden gerilemesi piyasaların bu konudaki beklentisi için de yeterince açıklayıcı bir gelişme sanıyorum. Başbakan Yılmaz'ın da İMKB ziyareti sırasında, ‘‘vergiden vazgeçebiliriz ama borsadan asla..’’ yoludaki sözleri umutları artırdı. Aslında bu açıklamalar, stopaj uygulamasında hükümetin de bir itirafı niteliğinde..
Umarız mesajların hayata geçirilmesi için piyasalar fazla beklemez..
Paylaş