Paylaş
Geçen hafta iç ve dış gelişmelerin gölgesinde altüst olan piyasaları zor bir hafta bekliyor. Keza geçen hafta dengeleri değiştirecek boyuttaki gelişmeler bu hafta da gündemdeki yerini koruyor.
Bayram sonrasına büyük umutlarla hazırlanan borsa, uzun tatil dönüşünde, önce Körfez'de tırmanan gerginlik nedeniyle ilk vurgunu yedi. Ardından Özelleştirme İdaresi'nin zamansız açıklaması, Körfez şokunda olan borsada büyük bir paniğe yolaçtı.
Bilindiği gibi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Başkan Uğur Bayar imzasıyla, geçen hafta başında gün ortasında 100 trilyon liralık kamu hissesinin altı ay içinde ‘gerektiğinde’ borsada satılacağını duyurdu. ÖİB ardından, piyasada yolaçtığı tahribatı da dikkate alarak, bu açıklamanın daha öncekiler gibi, rutin ve zorunlu olduğunu vurguladı.
Aslında piyasayı bilenler de, bunların görev gereği olduğunu, yapılmaması halinde suç işlenmiş olacağına inanıyorlardı. SPK, özel haller tebliği de bunu doğruluyor. Bu tebliğe göre, şirketin kârını, zararını etkileyecek önemli olaylar ve şirketin tedavüldeki hisse senedi miktarını etkileyecek işlemler, SPK ve İMKB'ye bildirilmek zorunda.
Fakat geçenlerde uzun yıllar SPK'da görev yapan bir yetkili ile yaptığımız sohbette, böyle bir açıklamanın hiç de ‘zorunlu olmadığını’ öğrendim ve çok şaşırdım. Yetkilinin sözleri son derece ilginç:
‘‘ÖİB'in, mevzuat gereği kamu satışları nedeniyle yaptığı her açıklama borsayı olumsuz etkiliyordu. Her defasında bu tür olumsuzluğun yaşanmasını önlemek için SPK, bir süre önce, ÖİB'i altı ay önceden bu tür açıklamalar yapmaktan muaf tutan kararı aldı. ÖİB, hisse satacağını sadece borsaya bildirip, anında satış yapabilecek durumda. SPK, ÖİB'e böyle bir muafiyeti, yine bir başka mevzuatı dikkate alarak sağladı.’’
Yani buradan anlaşıldığı gibi, ÖİB geçen hafta içinde ‘‘rutin’’ olarak nitelendirdiği satış açıklamasını yapmayabilirmiş.
Peki ÖİB, buna rağmen açıklamayı neden yaptı? Muhtemelen mevcut yönetiminin böyle bir istisnadan haberi yoktu. Aklımıza başka bir şey gelmiyor.
NEDEN ÇOK
Piyasalarda geçen hafta karamsar olmak için o kadar çok neden vardı ki.. ÖİB'in borsayı sarsan tartışmalı açıklaması, yüzde 100'ü aşan yıllık enflasyon rakamları ile çakıştı. Dahası geçen hafta bu karamsar tabloya, erken seçim tartışmaları da eklenince, piyasalarda moraller iyice bozuldu.
Böyle bir tablonun hakim olduğu hafta sonunda borsanın ortalama kaybı yüzde 16'yı buldu. Hafta boyunca düşüşte olan endeks, sadece son işlem gününde, birkaç puanlık artıda kapattı. Körfez'deki gerginliğe bağlı olarak bu hafta da belirsizlik ve sıkışık seanslar sürebilir.
Körfez krizin önceki hafta dövizde yolaçtığı tedirginliğin ise geçen hafta azaldığı gözlendi. Keza önceki hafta Körfez'de tırmanmaya başlayan gerginlik nedeniyle dış borsalarda, tırmanan dolar zgeçen hafta tekrar inişe geçti. Dolar geçen hafta 1.83 mark'tan 1.79 marka geriledi. Dış borsalardaki bu gerilemeye karşın döviz içerde daha hareketliydi. Türk Lirası karşısında dolar geçen hafta yüzde bir civarında prim yaparken, mark yüzde 1.7 oranında yükseldi.
Bu hafta Hazine için de oldukça zorlu geçecek. Çarşamba gününe 373.4 trilyon liralık itfası bulunan Hazine, yarına 98 gün vadeli bono iihalesi düzenliyor. Vadesinin kısa olması nedeniyle cazip bulunan yarınki ihaleye talep gelmesi bekleniyor. Fakat Hazine istediği parayı toplayabilmek için biraz daha yüksek faize razı olabilir.
Paylaş