Paylaş
Piyasalarda geçen hafta başında yakalanan iyimserlik, 11 Haziran korkusu yüzünden güme gitti. Haftanın ilk gününden itibaren hükümet programına ilişkin beklentilerle tam bir iyimserlik rüzgarları esmeye başlamıştı ki, piyasaları 11 Haziran çığlıkları sarıverdi.
11 Haziran'da bankacılık sistemi çökecekmiş de, tasarruf sahiplerinin bankalardaki hesapları uçacakmış.. Bir kaç haftadır kulaktan kulağa dolaşan bu söylentileri, bir yabancı ajans da, ‘11 Haziran’da zorda olan 10 kadar banka ortada kalabilir' şeklinde haberleştirince, piyasalarda tam bir kaos havası yaratıldı.
Bu endişelerle geçen hafta tekrar yüzde 100'ün üzerine çıkan bono faizleri, yüzde 104'e kadar yükseldi.
Birkaç hafta önce 5 bin 900 puana kadar yükselen borsa ise banka hisselerindeki yoğun satışların da etkisiyle hafta ortasında, 5 bin puanın altına 4 bin 900'lere geriledi.
Kısa zamanda çok hızlı yükselen İMKB'de, büyük oyuncular 11 Haziran korkusunu kárlı satışlar için biraz da bahane olarak kullandılar.
55 TRİLYONLUK BEDEL
Piyasalarda birden büyütülen 11 Haziran sendromu yüzünden oluşan bulanık havayı dağıtmak için ekonomiden sorumlu bakan ve bürokratlar hafta boyunca, peş peşe demeçler vermek zorunda kaldılar. Bu demeçlerden en ilginci, Hazine yetkililerinin, 11 Haziran korkusunu, önlem alınması için bizzat kendileri tarafından, gereğinden fazla gündeme getirildiğini itiraf etmeleriydi.
Abartılan bu korkunun bedelini ödeyen yine Hazine oldu. Hazine, hafta içinde gerçekleştirdiği bir yıllık ( 369 günlük) tahvil ihalesinde, yaklaşık 10 puan daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kaldı. Hazine bu faizle, yaklaşık 400 trilyon liralık net borçlanma için 410 trilyon liraya yakın faiz ödeyecek. Oysa faiz 10 puan daha düşük gerçekleşseydi, Hazine 55 trilyon lira daha az ödeme yapacaktı.
Bakan ve bürokratların 11 Haziran'ın diğer günlerden farklı olmayacaı yolundaki demeçleri, piyasalarda ancak haftanın son gününde biraz olumlu yankı bulabildi.
Mayıs ayında piyasaların beklentisinden düşük çıkan enflasyon rakamı ile umutlanan piyasalarda, Hazinecilerden çok Başbakan Yardımcısı Uluğbay'ın, 11 Haziran'da olağanüstü hiç bir şey olmayacağı yolundaki açıklamaları etkili oldu. Meclis'te okunan hükümet programı da, özellikle borsada büyük heyecan dalgasına yolaçtı.
Programdaki bankalar yasası, sosyal güvenlik reformu ile özelleştirmeye ilişkin yeralan görüş ve hedefler, haftanın son gününde borsayı 5 bin puanın üzerinde, yaklaşık 400 puan birden zıplattı. Bono faizleri ise borsa kadar olmasa da, haftanın kapanışında, bir iki puanlık gerilemeyle yüzde 102 düzeyine indi.
Önümüzdeki günlere gelince... 11 Haziran'a çok az bir zaman kalmasına karşın hükümet yetkililerinin verdikleri güvencelerle, bankalarla ilgili endişeler şimdilik azaltılmış durumda.
9 Haziran Çarşamba günü Meclis'te güvenoylaması yapılacak. Yani 11 Haziran'dan iki gün önce güvenoyu alacak olan hükümet, ilk icraatına da başlayabilecek.
Aylardır siyasi istikrardan uzak kalan piyasaların, icraat yapacak bir hükümete kavuşması olumlu. Hükümet programında öngörülen yapısal reformlar, 15 Haziran'da Türkiye'ye gelecek IMF heyetinden de destek bulabilir.
Önümüzdeki günlerde yaşanacak bu gelişmeler, piyasalarda yeni beklentilerin de yavaş yavaş oluşmasına yolaçacaktır. Fakat bunlar, herşeyin biranda çözümü anlamına gelmez. Biraz daha sabır diyoruz.
Paylaş