Paylaş
Piyasalarda dün Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisinden henüz somut bir sonuç çıkmamasının yol açtığı moral bozukluğu hakimdi. Satış ağırlıklı seyrini dün de sürdüren borsa, kapanışa doğru gelen küçük çaplı alımlarla, günü artıda kapattı.
Sabah saatlerinden itibaren gün boyu süren satışların etkisiyle, sürekli önceki günkü değerinin altında seyreden endeks, kapanışa doğru gelen küçük çaplı alımlarla günü artıda kapattı. Endeks önceki güne göre 9 puanlık artışla 6 bin 96 puandan kapandı. Hisseler ortalama yüzde 0.16 oranında prim yaptı.
Borsada 9 puanlık artışa karşın işlem hacmindeki daralma dikkat çekti. Borsada toplam işlem hacminin dün 56 trilyon lira düzeyinde kalması, borsaya para girişinin durduğu ve yatırımcının fazla işlem yapmaya yanaşmadığı şeklinde değerlendiriliyor.
Bono faizleri de dün yükseliş eğilimindeydi. Sabah saatlerinde yüzde 94 düzeyinde seyreden bono oranları, öğleden sonra biraz artarak yüzde 96'nın üzerine çıktı.
Ecevit'in ABD gezisinden beklenilen olumlu haberleri alamayan piyasalarda, Hazine'nin yılın son çeyreğine ilişkin iç borçlanma programı ve eylül ayı enflasyonu beklenmeye başladı.
Hazine'nin, yılın son çeyreğine ilişkin açıklaması beklenen iç borçlanma programı, önümüzdeki dönemde, faiz ve dövizin seyrine ilişkin ipuçları da verecektir.
ENFLASYON BEKLENTİSİ
Piyasalarda hafta sonunda açıklanacak eylül ayına ilişkin enflasyon rakamları da merak ediliyor.
Ağustos ayı enflasyonuna tam olarak yansımayan deprem felaketinin etkilerinin enflasyon üzerinde bu aydan itibaren daha belirgin gözlenebileceği belirtiliyor. Deprem felaketinin de olumsuz etkisi ile eylül enflasyonun biraz daha yüksek çıkabilceği bekleniyor.
Ecevit'in ABD gezisinden beklenilen dış kaynak sağlanamayacaı endişeleri ile yaşanılan hayal kırıklığının yanısıra önümüzdeki döneme ilişkin enflasyondaki yükselme beklentisi, yatırımcıların hesaplarını gözden geçirmeye zorluyor.
ABD temaslarını bir kenara bırakan borsa yatırımcısının umudu, enflasyon korkusuna rağmen IMF ile varılabilecek bir stand-by anlaşması. Keza böyle bir anlaşma, IMF'e verilecek sözler doğrultusunda, kemerleri daha da sıkma pahasına, enflasyonun en azından kontrol altına alınması için zorlayıcı bir adım olabilir. Umarız IMF görüşmelerinde ikinci bir hayal kırıklığı yaşanmaz.
Paylaş